Examples of using "Furioso" in a sentence and their turkish translations:
Kızgındım.
Ben öfkeliyim.
Öfkeli misin?
Tom öfkeli.
Ben kesinlikle kızgınım.
O sarhoş ve kızgındı.
Vali öfkeliydi.
Tom gerçekten deliydi.
Neden bana kızgınsın?
Tom, Mary'ye kızgın.
Başkan Roosevelt öfkelendi.
Öfkeyle bir ölçek merdiveni aldı ve bağırdı,
Tom, Mary'ye kızgın olmalı.
Onun niçin o kadar kızgın olduğunu merak ediyorum.
Öğrenirse kesin çok kızacak.
Çağırılmadığı için sinirliydi.
- Seni ne o kadar kızdırdı?
- Seni böyle kızdıran nedir?
Tom kızgın ayıdan kaçmak için elinden geldiği kadar hızlı koştu.
Öfkeli bir Napolyon, "Ney askerlik hakkında son katılan davulcu çocuktan daha az şey biliyor" dedi
O, onu kızdıracak bir şey söylemedi.
1460 yılına gelindiğinde, Transilvanya Saxonları Vlad'a karşı öfkelerini