Translation of "тень" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "тень" in a sentence and their turkish translations:

Это тень.

Bu bir gölge.

Жизнь - это тень.

Hayat bir gölgedir.

...мир, погруженный в тень.

ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE

Видите тень, создаваемую солнцем?

Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?

Старое дерево отбрасывает тень.

Eski bir ağaç gölge sağlar.

Давай постараемся найти какую-нибудь тень.

Bir gölge bulmaya çalışalım.

Давайте попробуем найти какую-нибудь тень.

Bir gölge bulmaya çalışalım.

Давайте бросим мотоцикл и попробуем найти тень.

Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.

Тёмная тень пробежала у Тома за спиной.

Tom'un arkasından karanlık bir gölge geçti.

Нам нужно найти место, где есть тень, не на солнце.

Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.

Она видит тень, слегка пугается, а потом: «А, это он!»

Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.

- Он был лишь тенью себя прежнего.
- От него одна тень осталась.

- O, kendi gölgesinden başka bir şey değildi.
- Eski hâlinden eser kalmamıştı.
- İyice çaptan düşmüştü.
- Eski halinin yerinde yeller esiyordu.

И мне надо следить, чтобы моя тень не падала на поверхность воды.

Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.

- Пойдем посидим в тени.
- Пойдём сядем в тенёк.
- Пойдём сядем в тень.

Gidelim ve gölgede oturalım.

У паука-птицееда восемь крошечных глаз, видящих чуть более, чем свет и тень.

Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.