Examples of using "тень" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir gölge.
Hayat bir gölgedir.
ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE
Güneşten dolayı oluşan gölgeyi görüyor musunuz?
Eski bir ağaç gölge sağlar.
Bir gölge bulmaya çalışalım.
Bir gölge bulmaya çalışalım.
Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.
Tom'un arkasından karanlık bir gölge geçti.
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.
- O, kendi gölgesinden başka bir şey değildi.
- Eski hâlinden eser kalmamıştı.
- İyice çaptan düşmüştü.
- Eski halinin yerinde yeller esiyordu.
Gölgenizi suyun yüzeyinden uzak tutmak için dikkat etmelisiniz.
Gidelim ve gölgede oturalım.
Kıvırcık tarantulanın sekiz ufak gözünün pek ışık algıladığı söylenemez.