Examples of using "сравнивают" in a sentence and their turkish translations:
Ölüm genellikle uykuyla karşılaştırılır.
Hayat çoğu zaman bir yolculukla karşılaştırılır.
İnsanlar bazen ölümle uykuyu karşılaştırır.
Birçokları Ali Hamaney'i Makyavel ile karşılaştırır.
Bilgisayar sık sık insan beyni ile karşılaştırılır.
Birçok şair ölümü uykuyla karşılaştırır.
Hayatı sahneye benzetenler var.
Ben sık sık ağabeyimle karşılaştırılırım.
Gittikçe kendi dişilik organlarını
Annem ve babam beni her zaman ağabeyimle karşılaştırır.
Kültür şoku genellikle duygusal bir lunapark hız treni olarak tanımlanır.