Examples of using "пропал" in a sentence and their turkish translations:
Bu benim sonum!
- Kedi kayboldu.
- Kedi kayıp.
İvme gitmişti.
Bir çocuk kayıp.
Tom büyük olasılıkla kayboldu.
Tom kayboldu.
Tom ne kadar süredir kayıp?
O kayboldu.
Tom eksik.
- Benim cüzdanım gitti.
- Benim cüzdanım kayboldu.
Kim kayboldu?
- Ya devlet başa ya kuzgun leşe.
- Ya herro ya merro.
Hapı yuttum.
Tom bir yıl önce kayboldu.
İştahımı kaybetmiş gibi görünüyorum.
Tom'un kaybolduğunu sandım.
Tom eksik değil, değil mi?
Tom geçen ay ortadan kayboldu.
Aniden iştahımı kaybettim.
Tom üç hafta önce kayboldu.
Hep ya da hiç.
Nerede saklanıyordun?
Oh hayır! Pasaportum kayboldu.
Tom kaybolduğunda on üç yaşındaydı.
Tom 20 Ekim 2013'te ortadan kayboldu.
- Eğer patron bunu bulursa yanarım.
- Eğer patron bunu bulursa hapı yutarım.
Aniden cüzdanının kayıp olduğunu fark etti.
Tom sesini kaybetti.
Yedi yıl önce oğlu kayboldu.
Durum ya batarsın ya da çıkarsın noktasına geldi.
Tom okuldan sonra gözden kayboldu.
Yardımın olmasaydı, o mahvolurdu.
Küçük çocuk ormanda kayboldu.
Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
Tom üç gün önce ortadan kayboldu.
- Nerelerdeydin yahu?
- Bunca zamandır hangi cehennemdeydin?
Onun oğlu yedi yıl önce kayboldu.
Eve geldiğimde, cüzdanımın kayıp olduğunu fark ettim.