Examples of using "принес" in a sentence and their turkish translations:
Tom evrak çantasını aldı mı?
Tom çiçekler getirdi.
Tom Mary'ye bir kahve getirdi.
Tom Mary'ye bir içecek getirdi.
Tom hiç özür dilemedi.
Tom Mary'ye biraz su getirdi.
Tom Mary'ye birkaç çikolata aldı.
Sana küçük bir hediye aldım.
Tom'dan bir şey almadım.
Tom, Mary'ye bir bardak su getirdi.
Tom bana bir bardak çay getirdi.
Tom Mary'ye biraz su aldı.
Bana onu getirmediğini söyleme.
Tom sınıfa göstermek için bazı resimler getirdi.
Robotlarla topladığı ay taşlarını getirmişti
Günler geçti. Bir gün Kayin toprağın ürünlerinden RAB'be sunu getirdi.
Ama en azından NASA için Apollo 8'in başarısı umut getirdi.
Tom Uluslararası Kadınlar Günü için Mary'ye bir demet gül getirdi, ama o bunu yersiz buldu.
Habil de sürüsünde ilk doğan hayvanlardan bazılarını, özellikle de yağlarını getirdi. RAB Habil'i ve sunusunu kabul etti.
Nuh RAB'be bir sunak yaptı. Orada temiz sayılan hayvanların ve kuşların hepsinden yakmalık sunular sundu.