Examples of using "любимым" in a sentence and their turkish translations:
Sevilmek üzereydim.
Yapmayı en sevdiğim şey buydu.
Sevdiğini yaparak öldü.
Tom sadece sevilmek istiyor.
Dondurma Tom'un sevdiği yiyecektir.
Sevilmek istiyorsan, sev.
Incitatus, Caligula'nın en sevdiği attı.
Herkesin sevildiğini hissetmeye ihtiyacı vardır.
süt kardeşler çekildi halk çok sevdi
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
Sevmekte sevilmekten daha fazla zevk vardır.
Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği abur cuburdu.
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
Su, Tom'un en sevdiği içecek değildir.
İngilizce en sevdiğim ders oldu.
televizyondaki sevdiğim güreşçiler olurdum.
Lisede, Fransızca benim sevdiğim dersti.
Basketbol lisede benim favori sporumdu.
Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
Tom sevilmek istiyor.
belki bu iş sonuç olarak tatmin edici olmayacaktı.
Sevilmemek üzücüdür fakat sevememek çok daha üzücüdür.
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
Sevilmek istiyorum.
Tom sadece sevilmek istediğini söylüyor.
Ben sadece sevilmek istiyorum.
- Mutluluk sevilmekle değil, sevmekle olur.
- Mutluluk sevilmek değil, sevmektir.
O benim en sevdiğim konu değil.
Aşık olduğunu sevdiğine söyleyemeyen o kadar çok insan var ki.
Tek istediğim sevilmekti.