Examples of using "контакт" in a sentence and their turkish translations:
Teması kaybettik.
seyircimle hakiki bir ilişki kurmak.
O, onunla temas halinde kalır.
Tom, Mary ile temasta kalmaktadır.
Tom, Mary ile irtibatta kaldı.
Tom, Mary ile temasını kaybetti.
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
Tom Mary ile göz teması sürdürdü.
Tom ve Mary göz teması kurdular.
Temasta bulunduğu herkeste karantina altına alınacak
Bağlandığıma güveniyorum.
o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.
Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi
Onun bu ilişkiden bir şeyler kazandığını düşünmek ilk başta çok zordu.
- Arayı soğutmayalım.
- İletişimde kalalım.
Evde kalmak, kendinizi izole etmek ve dış dünyayla sıfır kontakta bulunmak.
Çukurlu toplar uzaklaşır çünkü hava düzensiz bir yüzeye temas eder.
Bazı bilim insanları dünya dışı yaşam ile ilk temasın önümüzdeki on yıla kadar kurulacağına inanıyor.
Hayatınızdaki en önemli insanlarla irtibatta kalın.