Examples of using "игрок" in a sentence and their turkish translations:
Tom yetenekli bir oyuncudur.
O bir kumarbaz.
Tom bir oyuncu.
Tom bir takım oyuncusu.
Tom iyi bir oyuncu.
Tom büyük bir oyuncu.
Oyuncu basketbol takımından emekli oldu.
Sen en iyi oyuncumuzsun.
O, takım oyuncusu değil.
Tom bir takım oyuncusu değil.
- En sevdiğin oyuncu kimdir?
- En sevdiğin oyuncu kim?
Oyuncu hakeme saldırdı.
Tom bizim en iyi oyuncumuz.
Tom çok yetenekli bir oyuncudur.
Tom çok yetenekli bir oyuncudur.
Tom harika bir oyuncu değil.
Tom bir beyzbol oyuncusu olarak kendini mahvetti.
İyi bir tenisçisin.
Akira iyi bir tenis oyuncusu.
Tom, mükemmel kriket oyuncusudur.
Tom takımdaki en iyi oyuncu.
Tom olağanüstü bir tenis oyuncusudur.
Tom yetenekli bir kriket oyuncusudur.
Ben hırslı bir golfçüyüm.
Ichiro olağanüstü bir beyzbol oyuncusu.
Tom iyi bir satranç oyuncusudur.
Tom takımımızda en iyi oyuncu.
Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.
Çünkü bütün bunların hepsinin ortasında
Oyuncu üst üste üç kez şampiyonluk kazandı.
Kulüpte açık farkla en iyi oyuncudur.
O, açık ara farkla takımda en iyi oyuncudur.
Bizim takımda en iyi oyuncudur.
Takımımızda en değerli oyuncudur.
Favori hokey oyuncun kim?
- Bence Tom çok iyi bir oyuncu.
- Sanırım Tom çok iyi bir oyuncu.
Oakland Raiders'dan Bruce Irvin,
- Cristiano Ronaldo bir futbolcudur.
- Cristiano Ronaldo bir futbolcu.
Tom takımımızın en iyi oyuncusu değil.
Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
Lee Sedol dünyanın en iyi oyuncusu.
Ben bir tenisçiyim.
Birçok kişi Tom'un takımımızdaki en iyi oyuncu olduğunu söylüyor.
Kumar oynamam.
Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
Oyuna giren oyuncu 9 numaralı formasıyla Ali.
Tom kartlarda iyidir.
Tom iyi bir takım oyuncusu.
Tom onun olduğunu söylediği kadar iyi bir golfçü değil.
Ben, iyi bir tenis oyuncusu olduğunu duyuyorum.
Kocam bir kompulsif kumarbazdır. Ne yapabilirim?
O, okulumuzda en iyi beyzbol oyuncusudur.