Examples of using "замужем" in a sentence and their turkish translations:
O bekar mı yoksa evli mi?
O evli mi?
Ben evliyim.
Kız kardeşim evlidir.
Evli olmak nasıl bir duygu?
Evliydim.
O evli değil.
Evlendiler.
Kız kardeşin evli mi?
O, zaten evlidir.
"Evli misin yoksa bekar mı?" "Ben evli değilim, boşandım."
Ben evli değilim, ama kız kardeşim evli.
Tom'la evlimiydin?
Onunla evli miydin?
Ben evliyim.
Onun evli olup olmadığını merak ediyorum.
Onun büyük kızı evlidir.
- O bir yabancı ile evli.
- O, bir yabancıyla evli.
Mary 5 yıldır evli.
Onun nişanlısı zaten evli.
Kız kardeşlerimin her ikisi evlidir.
O bir diş hekimiyle evli.
Tom'la evliyim.
Onunla evliyim.
O, bir Amerikalı ile evlidir.
Tom'un küçük kızı evlidir.
Tom'la evli misin?
O daha önce evlendi mi?
O bir Almanla evlidir.
Küçük kız kardeşi evli.
Küçük kızı evli.
Evlisin, değil mi?
Evli misin?
Tom'la evli değil misin?
- Bir Fransızca öğretmeniyle evliyim.
- Eşim bir Fransızca öğretmeni.
Hâlâ onunla evli misin?
Zaten evli misin?
Bekar mısın?
- Ben şimdi evliyim.
- Ben artık evliyim.
Biz, evli olduğunuzu düşünmüştük.
O hâlâ bekar.
Kız kardeşim üç yıldır evli.
Tom Mary'nin evli olup olmadığını sordu.
Tom Mary'nin evli olduğunu biliyordu.
Kardeşlerimin her ikisi de evli değildir.
Tom'un en büyük kızı evli değil.
Ben Tom'la evli değilim.
Maria hiç evlenmedi.
Tom Mary'nin evli olduğunu düşünüyordu.
Tom Mary'nin evli olduğunu söyledi.
Bir Fransız erkeği ile evlenmiş bir kızım var.
Onun evli olduğundan şüphem yok.
İki tane kız kardeşim var ve ikisi de evli.
Evli değiliz.
Tom, Mary'nin evli olduğunu bilmiyordu.
Evli olmak harika.
- Kızımız bir Fransız'la evli.
- Fransız bir adamla evli bir kızımız var.
O benim bir kuzenimle evli.
Onların en büyük kızı henüz evli değil.
- Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlidir.
- Lisa Lillien, Dan Schneider ile evli.
Hâlâ Tom'la evliyim.
Evet, evliyim.
Ben evliydim.
- Onlar evliydi.
- Evliydiler.
Hâlâ onunla evliyim.
O, zengin bir adamla evliydi.
Tom'un iki kızı var. Her ikisi de evli.
Tom'la hâlâ evlimisin?
Ben zaten evliyim.
Onun evli olduğunu bilmiyordum.
Onlar Mary'nin evli olduğunu bilmiyorlardı.
- Ben şimdi evliyim.
- Ben artık evliyim.
Uzun zamandır evli misin?
Evlendi ve çocukları var.
Tom, Mary'nin evli olmadığını söyledi.
Tom, Mary'nin zaten evli olduğunu söyledi.
Tom Mary'nin evli olduğunu bilmiyor.
Tom'un en büyük kızı henüz evli değil.
- Ben şu ana kadar evlenmedim.
- Şimdiye kadar evlenmedim.
- Artık evlisin.
- Sen şimdi evlisin.
Hâlâ evli misin?
- Evli değil misin?
- Evli değil misiniz?
Bekarsın, değil mi?
Onunla iki yıldır evli.
Onun evli iki kızı var.