Examples of using "белом" in a sentence and their turkish translations:
Beyaz bir elbise giyen kız benim kız kardeşim.
Beyaz giymiş kadın ünlü bir aktris.
Mary bugün beyaz bir elbise giyiyor.
Beyaz elbiseyi giydim.
Naoko beyaz sarayda yaşıyor.
Beyaz elbiseli kız onun nişanlısı.
Mary kırmızı ve beyaz bir elbise giyiyordu.
Obama, Beyaz Saray'daki ilk siyahi başkan.
Tom beyaz halının üzerinde kirli ayak izleri gördü.
Beyaz Saray ile bağlantılarım var.
- Adının baş harflerini beyaz bir mendilin üzerine işledi.
- İsminin baş harflerini beyaz bir mendilin üzerine işledi.
Beyaz içinde iyi görünüyorsun.
Beyaz bir at üzerindeki bir şövalyenin onu götürmesi için bekliyor.
O, beyaz giyinmişti.
Bir gün Beyaz Saray'ı ziyaret etmek ister misiniz?
Dünya geneli 8 bin kişi beyaz listemde.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
Beyaz giyinmiş kız benim nişanlımdır.
Siyahın ne anlama geldiği hakkında bir fikri olmayan birisi gerçekten de beyaz hakkında söz sahibi olabilir mi?
Mary basit bir beyaz elbise giydi.
Partide beyaz giymişti.