Examples of using "Терпение" in a sentence and their turkish translations:
Sabrının sonuna geldi.
Ben sabrımı kaybettim.
Sabır, bilimin anasıdır.
Sabır tükeniyor.
Sabır anahtardır.
Sabrım tükendi.
Sabrımı deniyorsun!
Sabrımı denemeyin.
- Sabrımı deniyorsun.
- Sabrımı taşırıyorsun.
- Sabrımı zorluyorsun.
Sabrın için teşekkürler.
- Allah sabır versin.
- Allah sabırlar versin.
Onun sabrı kalmamış.
Sabır en güzel erdemdir.
Tom sabrını kaybediyor.
Sabrımı kaybediyorum.
Hasta sabrını kaybetti
- Lütfen sabırlı olun.
- Lütfen sabırlı ol.
Fevkalade sabır gereklidir.
Benim sabrım tükendi.
Tom sabrını kaybetti.
Sabrımız tükeniyor.
Sabret!
- Sabrın sonuna geliyorum.
- Daha fazla katlanamayacağım.
Sabır bazen en etkili silahtır.
Senin sabrını takdir ediyorum.
Sabrım tükeniyor.
Sabrımı taşırma.
Sabrımı kaybetmeye başlıyorum.
Sabrınız beni rahatsız ediyor.
Sabrın için teşekkürler.
Lütfen sabrını kaybetme.
Sabrım sona eriyor.
Biz sabrını takdir ediyoruz.
Benim sabrım tükendi.
Sabıra ihtiyacın var, Tom.
Tom sabrını kaybedebilir.
Tom sabrını kaybediyor gibi görünüyor.
Sabrınız için teşekkür ederim.
- Allah'ın sabrını deneme!
- Allah'ın sabrını denemeyin.
Sabrımı zorlamayı kes!
Sabrımı zorladığın yeter!
Sabırlı olun!
O sabırsızlaşıyordu.
Tom sabırsız oluyordu.
Tom sabırsız oluyor.
Tom'un sabrı tükeniyor.
Sabrımı zorladığın yeter.
Sabrımı zorlamayı kes.
Sabrımı zorlamayı kesin.
Unutma; sabır ve disiplin.
Sabır bittiği yerde başlar.
Sabrım yavaş yavaş sona eriyor.
Azim ve sabır her kapıyı açar.
Sabırsızlanmamalıyız.
Onların sabrı tükenmek üzereydi.
Sabrının sınırlarına ulaşmıştı.
Sabrımı taşırmaya başlıyorsun.
Şimdi, tüm sabrımı kaybettim.
Sabırlı olun lütfen. Bu zaman alır.
Erdoğan sabrını kaybetti ve dedi ki...
Bugünlerde sabır nadir bir erdemdir.
Sabrını kaybetti ve çocuğa vurdu.
Tom'a karşı sabrımı kaybetmeye başlıyorum.
Sabrın bittiği yerde şiddet başlar.
Tom'a karşı sabrımı yitirdim.
Her şeyden önce, sabırlı olun.
nasıl minnettar olduğunu anlattı.
Tom öfkeden kendini kaybetti.
Bir hatayı düzeltmenin ilk adımı sabırdır.
Tom'un sabır tükendi.
Sabırlı ol!
3 yaşındaki çocuğum harbiden sinirlerimi hoplatıyor.
Ya rab, bize sabır ver!
Sabır, gücümün yetmediği bir meziyettir.
Sinirlendi ve bana bağırdı.
Sabır, kalbin yandığı halde dilinin sessiz kalmak zorunda olmasıdır.
Sana karşı sabrımı kaybediyorum.
Sinirlendi ve çocuğa vurdu.
- Sabır acıdır, meyvası tatlıdır.
- Sabır acı, meyvesi tatlıdır.
O sinirlendi ve bana bağırdı.
Tom sinirlendi ve Mary'ye bağırdı.