Examples of using "Пояс" in a sentence and their turkish translations:
Kemerini çözdü.
Belime kadar battım.
Kar seviyesi bele kadar. Gerçekten çok tuhaf.
Su onun beline kadar geldi.
Çocuk beline kadar çıplaktı.
Aynı saat dilimindeyiz.
Ben karatede siyah kuşağım.
Tom'un karate'de siyah kuşağı var.
Tom'un judoda siyah kuşağı vardır.
Tom'un tekvandoda siyah kemeri var.
Kırmızı kemer onun siyah elbisesine uyar.
Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır.
O, çirkin olduğu kadar pahalı olan pembe bir kemer takıyordu.
Seks bir dövüş sanatı olsaydı, siyah kuşağım olurdu.
Tom belden yukarısı çıplak.
az önce de bahsetmiştik kemer gibi. Bunun gibi daha birçok güçlendirme çalışması yapıldı