Examples of using "Пламя" in a sentence and their turkish translations:
Alevleri yelleyin.
Alev söndü.
- Ejderhalar ateş saçar.
- Ejderhalar ateş püskürür.
Ateş çok sıcak.
İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.
İtfaiyeciler yangını söndürmeye çalışıyorlar.
Bakın, alev de ona göre hareketleniyor.
- Mumun alevi yumuşak esintide titriyor.
- Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.
Bakın, ateş de ona göre hareketlendi. Kesinlikle bir hava akımı var.
Birkaç dakika içinde, alevler kapsülün içinden geçerek üç astronotu da öldürdü.
Alevi kıs.
Ama alevlere bakmanın büyüleyici bir yanı da vardır.
Yangın o kadar yoğundu ki itfaiyeciler eve giremedi.