Examples of using "Молния" in a sentence and their turkish translations:
Şimşek çaktı.
Yıldırım kuleyi vurdu.
Bozuk bir fermuarım var.
- Tom yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom'u yıldırım çarptı.
Şimşek, elektriksel bir olaydır.
Şimşek gök gürültüsünden önce gelir.
Beni yıldırım çarptı.
Yıldırım gökyüzünü aydınlattı.
Onu yıldırım çarptı.
Dün eve yıldırım düştü.
Yıldırım evini vurdu.
Ağaca yıldırım düştü.
Fermuar sıkıştı.
Fermuarın açık.
Ben yıldırım gibi koştum.
Beni yıldırım çarptı.
Şimşek genellikle gök gürültüsüne eşlik eder.
Evini yıldırım çarptı.
Büyük ağaca yıldırım düştü.
Yıldırım kuleye isabet etti.
Yıldırım beni bir süre için kör etti.
Bu ağaca yıldırım düştü.
Bir yıldırım uzun boylu ağacı vurdu.
O şimşek çakmasını gördün mü?
Tom'un evini yıldırım çarptı.
Alandaki büyük bir ağacı yıldırım çarptı.
Yıldırım bazen aynı yere iki kez çakar.
Ceketimin fermuarı sıkışmış.
Karanlık gece manzarası aniden yıldırımla aydınlandı.
Mary'ye üç kez yıldırım çarptı.
Benim fermuar yarıya kadar sıkışmış.
Kütüphanenin önündeki ağaç yıldırım tarafından vuruldu.
Tom'un olduğu uçağı yıldırım çarptı.
Şimşeğin nerede çakacağını hiç kimse önceden bildiremez.
Hastanedeyim. Yıldırım çarptı.
Yıldırım tarafından çarpılan evi gördüm.
Otuz yıl önce saate yıldırım çarptı.
Tom'un kullandığı trene yıldırım çarptı.
Şimşek çaktığında köpek yatağın altına saklandı.
Fırtına zamanıydı ve daha da kötüsü şimşek çakıyordu.
Tom'un ahırı geçen sene iki kez yıldırım tarafından çarpıldı.
Tom, bana yardım et. Fermuar sıkıştı.
Aynı dert kişinin başına iki kez gelmez.
- Tom yıldırım tarafından öldürüldü.
- Tom'u yıldırım çarptı.