Translation of "Turquia" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Turquia" in a sentence and their turkish translations:

- Eu sou da Turquia.
- Sou da Turquia.

- Türkiyeliyim.
- Türkiye'denim.

- Você mora na Turquia?
- Vocês moram na Turquia?

- Türkiye'de mi yaşıyorsun?
- Türkiye'de mi yaşıyorsunuz?

Mora na Turquia.

Türkiye'de yaşıyor.

Ele mora na Turquia?

O Türkiye'de mi yaşıyor?

Eu moro na Turquia.

- Türkiye'de yaşıyorum.
- Türkiye'de yaşarım.

Você mora na Turquia?

Türkiye'de mi yaşıyorsun?

É o tsunami na Turquia

Türkiye'de tsunami olur mu

É o tsunami na Turquia?

Türkiye'de tsunami olur mu?

Ele voltou para a Turquia

Türkiye'ye geri döndü

İtalyayl Vírus corona da Turquia

İtalyayla Türkiye'nin korona virüsle

Onde você mora na Turquia?

Türkiye'de nerede yaşıyorsun?

Amanhã viajo para a Turquia.

Yarın Türkiye'ye gidiyorum.

Alguém está tentando destruir a Turquia

birileri Türkiye'yi yok etmeye çalışıyor

Apenas encontrado em esforços internacionais Turquia

Hemen uluslar arası girişimlerde bulundu Türkiye

Atualmente, temos 947 casos na Turquia

Bugün itibariyle Türkiye'de 947 vakamız var

Ancara é a capital da Turquia.

Ankara, Türkiye’nin başkentidir.

A capital da Turquia é Ancara.

Türkiye'nin başkenti Ankara.

Eu sempre quis ir à Turquia!

Her zaman Türkiye'ye gitmek istedim.

Eu sempre quis visitar a Turquia.

Hep Türkiye'yi ziyaret etmek istemişimdir.

Erdogan é o presidente da Turquia.

Erdoğan, Türkiye'nin başkanıdır.

Felizmente, ela está no broches da Turquia

Neyseki o broş artık Türkiye'de

Agora dê um exemplo fora da Turquia

şimdi Türkiye üzerinden bir örnek verelim

Confrontado com este vírus agora na Turquia.

Türkiye'de artık bu virüsle karşı karşıya.

"Mary é da Turquia?" "Não tenho ideia."

"Mary Türkiyeli mi?" "Hiçbir fikrim yok."

Istambul é a maior cidade da Turquia.

İstanbul Türkiye'nin en büyük şehridir.

Deixe o mar da Turquia não ter tsunami

Bırakın Türkiye'yi hiçbir kapalı denizde tsunami olmaz

Vimos na Turquia e provavelmente não haveria tsunami

ve Türkiye'de tsunami ihtimalinin olmayacağını gördük

Um jornalista relatou imediatamente a situação na Turquia

O gazeteci durumu hemen Türkiye'ye bildirdi

A Turquia entrou com uma ação imediatamente atrás

Arkasından Türkiye hemen bir dava açtı

O pioneiro, o fundador da República da Turquia

Bunun öncüsü Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olan

A cidade mais populosa da Turquia é Istambul.

Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbuldur.

Istambul é a cidade mais populosa da Turquia.

İstanbul Türkiye'nin en fazla nüfuslu şehridir.

O governo da Turquia gastou 40 milhões de dólares

40 milyon dolar para harcadı Türkiye Hükümeti

Temos que dar atenção à Turquia, pois esta pesquisa

Türkiye olarak bizim bu araştırmalara önem vermemiz gerekiyor

A Turquia era mais forte do que a Grécia.

Türkiye, Yunanistan'dan daha güçlüydü.

Sociedade Histórica da Turquia, por ordem de Mustafa Kemal Atatürk

Türk Tarih Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle

A Sociedade Histórica da Turquia assumiu uma personalidade jurídica separada

Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür

Hoje em dia, não é a República Turca da Turquia

Günümüzde ise bunu Türkiye Cumhuriyeti Türkleri değil

Quase todos da Turquia estão localizados na placa da Anatólia

Türkiye'nin neredeyse tamamına yakını Anadolu levhasında yer almakta

Boyner, Turquia, Blue, empresas como o amarelecimento fecharam suas lojas

Türkiye'de Boyner, Mavi, Sarar gibi firmalar mağazalarını kapattı

Eu devo falar com você mais tarde sobre a Turquia.

Seninle daha sonra Türkiye hakkında konuşmalıyım.

A Turquia tem a maior população de refugiados do mundo.

- Dünyanın en büyük mülteci nüfusu Türkiye'de.
- Türkiye dünyanın en büyük sığınmacı nüfusuna sahiptir.

A embaixada da Turquia em Buenos Aires parece uma prisão.

Buenos Aires'teki Türk büyükelçiliği hapishaneye benziyor.

E por trás desses artefatos históricos foram trazidos para a Turquia

Ve arkasından o tarihi eserler Türkiye'ye getirildi

A Turquia também foi encontrada em sites que contêm essas palavras.

Türkiye de bulunan siteler bu kelimeleri de içerisinde bulundurdu.

Em muitos restaurantes na Turquia, o kebab é o prato principal.

Türkiye'deki çoğu restoranda kebap ana yemektir.

Espero estar na Turquia no princípio do próximo mês de novembro.

Bu kasım başı gibi Türkiye'de olmayı umuyorum.

Pirâmides egípcias foram contrabandeadas da Turquia. o que você pensa sobre isso

Mısır pramitleri Türkiye'den kaçırıldı. bunun hakkında ne düşünüyorsunuz

Por que você tem uma casa na Alemanha e outra na Turquia?

Neden bir tane Almanya'da ve bir tane Türkiye'de eviniz var?

Orçamento atual da NASA pelo orçamento da Turquia no chão mais uma vez

Şu an NASA'nın bütçesi Türkiye'nin bütçesinden katlarca kez fazla

O número nos EUA na Turquia já disse que tínhamos uma quantidade enorme de

Türkiye'de de var Amerika'daki sayıyı zaten söylemiştik muazzam miktarda

Ele dá uma grande luta nas obras trazidas para a Turquia Diretor do Museu Usak

O eserlerin Türkiye'ye getirilmesinde büyük mücadele veren Uşak Müze Müdürü

Com este curso, morreremos do vírus ou ficarão sem dinheiro. Além disso, este problema não vive uma Turquia.

Bu gidişle ya virüsten öleceğiz ya da parasızlıktan. Üstelik bu sorunu bir tek Türkiye yaşamıyor.

Pesquisando em todos os lugares que você usa o ATF fora da Turquia ou tem outros tipos de alarmes

Türkiye dışında heryerde didik didik çantanız aranıyor veya başka türlü alarmlar var

A Turquia não é onde precisamos tomar como nosso exemplo da Itália. Fazemos o mesmo que a Itália faz

Bizim Türkiye olarak örnek almamız gereken yer İtalya değil. Biz İtalya ne yapıyorsa aynısını yapıyoruz