Translation of "Personalidade" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Personalidade" in a sentence and their turkish translations:

Ela tem uma personalidade forte.

Onun güçlü bir kişiliği vardır.

Ele tem uma forte personalidade.

- Onun güçlü bir kişiliği vardır.
- O, güçlü bir kişiliğe sahiptir.

Tom tem uma personalidade forte.

Tom'un güçlü bir kişiliği var.

Ela tem uma personalidade submissa.

İtaakatkâr bir kişiliği var.

Ele tem uma personalidade irritante.

Onun can sıkıcı bir kişiliği var.

Teu rosto é tua personalidade.

Yüzün senin kişiliğindir.

A Mary tem uma personalidade forte.

Mary güçlü bir kişiliğe sahiptir.

Cada gato tem sua própria personalidade.

Her kedinin kendi kişiliği var.

Eu gosto da personalidade de Tom.

Tom'un kişiliğini seviyorum.

Eu adoro a personalidade de Tom.

Tom'un kişiliğini seviyorum.

Eu aprecio a personalidade de Tom.

Tom'un kişiliğini beğeniyorum.

Você tem uma personalidade imaginativa, artística e bem romântica.

Sen yaratıcı, sanatsal ve oldukça romantik bir kişiliğe sahipsin.

A personalidade do Tom é parecida à da Mary.

Tom'un kişiliği Mary'ninkine benziyor.

A Sociedade Histórica da Turquia assumiu uma personalidade jurídica separada

Türk Tarih Kurumu ayrı tüzel bir kamu kişiliğe bürünmüştür

Histérico, transtorno de personalidade e muito mais podem ser exemplificados

histerik, kişilik bozukluğu ve daha bir sürü örneklendirilebilir

Eu gosto da personalidade dele, mas não o acho atraente.

Ben onun kişiliğini seviyorum, ama onu çekici bulmuyorum.

Tom acha que a personalidade é mais importante que a aparência.

Tom kişiliğin görünüşlerden daha önemli olduğunu düşünüyor.

Há muitas coisas que você não conhece sobre a minha personalidade.

Kişiliğimle ilgili bilmediğin çok şey var.

Mary se parece com a mãe na fisionomia, mas não na personalidade.

Mary görünüş olarak annesini benzer, ancak kişilik olarak değil.

Esses gêmeos são idênticos não somente no rosto, mas também na personalidade.

Bu ikizler özdeş, sadece yüzde değil, aynı zamanda karakterde de.

Sentenças dão um contexto às palavras. Elas têm personalidade. Elas podem ser engraçadas, inteligentes, inspiradoras, bobas, tocantes, ofensivas.

Cümleler kelimelere içerik getirir. Cümlelerin kişilikleri vardır. Onlar komik, akıllı, aptal, anlayışlı, dokunaklı, incitici olabilirler.

Toda pessoa, como membro da sociedade, tem direito à segurança social e à realização, pelo esforço nacional, pela cooperação internacional e de acordo com a organização e recursos de cada Estado, dos direitos econômicos, sociais e culturais indispensáveis à sua dignidade e ao livre desenvolvimento da sua personalidade.

Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.