Translation of "Americana" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Americana" in a sentence and their turkish translations:

Ela é americana.

- O bir Amerikalı.
- O, bir Amerikalıdır.
- O, Amerikalı.

- Onde é a embaixada americana?
- A embaixada americana fica onde?

Amerikan büyükelçiliği nerede?

- Sua mãe é norte-americana.
- Sua mãe é estadunidense.
- Sua mãe é americana-do-norte.
- Sua mãe é americana.
- A mãe dele é americana.
- A mãe dele é norte-americana.

Annesi Amerikalı.

Ela é sino-americana.

- O bir Asyalı-Amerikalı.
- O Asya kökenli bir Amerikalı.

A Lucy é americana.

Lucy, Amerikalıdır.

Ele ganhará cidadania americana.

Ona Amerikan vatandaşlığı verilecek.

Aquela estudante é americana.

O kız öğrenci Amerikalıdır.

Uma empresa americana em 2011

2011 yılında Amerika menşeili bir şirket

Uma família americana foi adotada

Amerikalı bir aileye evlatlık verildi

Eu gosto de comida americana.

Amerikan yemeğini seviyorum.

Ele estuda a história americana.

- O, Amerikan Tarihi eğitimini yapıyor.
- O, Amerikan Tarihi Bölümünü okuyor.

Ele conseguiu a cidadania americana.

Amerikan vatandaşlığını kazandı.

Estou interessado em literatura americana.

Amerikan edebiyatına ilgi duyuyorum.

Ela não parece ser americana.

Bir Amerikalı gibi görünmüyor.

Ela é uma americana importante.

O önemli bir Amerikalıdır.

Conheci uma garota norte-americana.

- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.

Ele não parece ser americana.

Bir Amerikalı gibi görünmüyor.

Esta é a embaixada americana.

- Bu, Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği.
- Burası Amerikan Büyükelçiliği.

Ele é diplomata na embaixada americana.

- O, Amerikan büyük elçiliğinde diplomattır.
- O, Amerikan elçiliğinde görevli bir diplomat.

Eu vivia com uma família americana.

Amerikalı bir aile ile birlikte kaldım.

Ele é casado com uma americana.

O, Amerikalı bir kadınla evli.

A Apple é uma empresa americana.

Apple bir Amerikan şirketidir.

A bandeira americana tem cinquenta estrelas.

Amerikan bayrağının elli tane yıldızı vardır.

Estou lendo um livro sobre história americana.

Amerikan tarihi hakkında bir kitap okuyorum.

Monica Sone era uma escritora nipo-americana.

Monica Sone, Japon asıllı Amerikalı bir yazardı.

Eu joguei um jogo sobre colonização americana.

Amerikan kolonizasyonu hakkında bir oyun oynadım.

Ela é americana mas mora na Inglaterra.

O bir Amerikalı ama İngiltere'de yaşıyor.

Qual é a sua cerveja americana favorita?

Favori Amerikan biran nedir?

Ele foi à América para estudar literatura americana.

Amerikan edebiyatı eğitimi görmek için Amerika'ya gitti.

Ela não é americana, mas ama a América.

O Amerikalı değil ama Amerika'yı sever.

A liberdade é o centro da democracia Americana.

Özgürlük, Amerikan demokrasisinin merkezidir.

Ele era um rosto novo na política americana.

Amerikan siyasetinde yeni bir yüzdü.

O Tom está muito interessado na história americana.

Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.

A Europa está a tornar-se uma colónia americana.

Avrupa artık bir ABD kolonisi oluyor.

Lincoln é uma das maiores figuras da história americana.

- Lincoln Amerikan tarihinin en büyük isimlerinden biridir.
- Lincoln, Amerikan tarihindeki en büyük figürlerden biridir.

- Você é estadunidense?
- Você é americano?
- Você é americana?

Amerikalı mısınız?

Conheço uma jovem americana que fala japonês muito bem.

Japoncayı çok iyi konuşan bir Amerikalı kız tanıyorum.

Está ali uma rapariga americana que te quer ver.

Seni görmek isteyen Amerikalı bir kız var.

Você pode me dizer como chegar à Embaixada Americana?

Amerikan Elçiliğine nasıl gittiğini bana söyleyebilir misin?

Mais interessante, a bandeira americana que foi erguida estava acenando

Daha ilginç olanı ise dikilen Amerikan bayrağı dalgalanıyordu

Eu conheço uma garota americana que fala japonês muito bem.

Japoncayı çok iyi konuşan bir Amerikalı kız tanıyorum.

As cores da bandeira americana são vermelha, branca e azul.

Amerikan bayrağının renkleri kırmızı, beyaz ve mavidir.

Se pudesse visitar uma cidade norte-americana, seria San Francisco, Califórnia.

Herhangi bir Kuzey Amerika şehrini ziyaret edebilirsem, bu, San Francisco, California olurdu.

- Eu não sou americano.
- Eu não sou americana.
- Não sou americano.

Ben Amerikalı değilim.

- Um americano falou comigo na estação.
- Uma americana falou comigo na estação.

Bir Amerikalı istasyonda benimle konuştu.

Bom dia! Meu nome é John Reindle. Trabalho na embaixada americana em Praga.

Merhaba. Benim adım John Reindle. Prag'daki Amerikan Büyükelçiliği'nde çalışıyorum.

Ninguém pode negar o fato de que a economia mundial gira em torno da economia americana.

Kimse dünya ekonomisinin Amerikan ekonomisinin etrafında döndüğü gerçeğini reddedemez.

E, naquela altura, dizia-se: "Não há nenhum golpe de estado na América porque não têm nenhuma embaixada americana."

O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."