Examples of using "Wysokie" in a sentence and their turkish translations:
TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)
O yüksek topuklu giyiyor.
Tom için büyük umutlarımız var.
Uruguay'da inşaat malzemelerinin fiyatı çok arttı.
O çok pahalı!
Nick Tokyo'daki yüksek fiyatlar hakkında bana şikâyette bulundu.
Standartları da çok yüksek. Bu erkeğin çağrısında özel bir şeyler var.
Maymunların algılamadığı kızılötesi ışık tünedikleri yerleri ortaya çıkarıyor.
Sence Japonya'daki vergiler çok ağır mı?
Ama bu denli yüksek bir ağaca tırmanmayı denemek çok tehlikeli olabilir.
Dağlarımız gerçekten çok yüksek değil. Seninkiler çok daha büyük.
Sandalye çok yüksekti ve kendimi havada asılı bacaklarım ile buldum.