Examples of using "Wolę" in a sentence and their turkish translations:
Okumayı tercih ederim.
Ben İngilizceyi tercih ederim.
- Ben bir pamuk bluz tercih ederim.
- Pamuk bir bluzu tercih ederim.
Ben kendi şirketimi tercih ederim.
Daha açık bir renk tercih ederim.
Ben bisiklete binmeyi tercih ederim.
Burada kalmayı tercih ederim.
Hava yolu ile seyahat etmeyi tercih ediyorum.
Ben çayı kahveye tercih ederim.
Köpekleri kedilerden daha çok severim.
Trenleri otobüslerden daha çok severim.
- Muzu elmadan daha çok tercih ederim.
- Muzu elmaya tercih ederim.
Dağları denizlerden daha çok severim.
İngilizceyi müziğe tercih ederim.
Ben sabah banyo yapmayı tercih ederim.
Ben kahveyi çaya tercih ederim.
Eti balığa tercih ederim.
Okumayı yazmaya tercih ederim.
- Kaliteyi miktara tercih ederim.
- Niteliği, niceliğe tercih ederim.
İlkbaharı sonbahara tercih ederim.
Bu, tercih ettiğim şarkı.
Yazı kışa tercih ederim.
Limonlu gazozu portakallı gazozdan daha çok severim.
Bir köpeğe sahip olmaktansa bir kediye sahip olmayı tercih ederim.
Ben mektupları hala elle yazmayı tercih ediyorum.
Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.
Ben kahve içmeyi çay içmeye tercih ederim.
Futbolu beyzbola tercih ederim.
Ben ne zaman seyahat etsem uçmayı tercih ederim.
Ben beyaz gülleri kırmızı olanlardan daha çok severim.
Öğleden sonra çalışmayı tercih ediyorum.
Bunun hakkında konuşmayı tercih etmiyorum.
Cesaretim ve güçlü bir iradem var.
Christie'nin romanlarını Dickens'ınkilerden daha çok seviyorum.
Et sevmem. Bir vejetaryen diyet tercih ederim.
Beyaz pirinç yemeği kahverengi pirinçten daha çok seviyorum.
Yürümektense bir taksiye binmeyi tercih ederim.
Bilmeyi tercih etmiyorum.
Yürümeyi bisiklete binmeye tercih ederim.
Onun emrinde çalışmaktansa açlıktan ölmeyi tercih ederim.
Evde kalmaktansa dışarı çıkmayı tercih ederim.
İngilizce çalışıyor olmam gerek ama bir film izlemeyi tercih ederim.
Şimdi ders çalışmam gerek ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.