Examples of using "Pozostaje" in a sentence and their turkish translations:
- Sorun çözümsüz kalır.
- Sorun çözülmemiş kalır.
Gizem çözülmemiş kalıyor.
Tek seçeneği... ...saldırmak.
Sır hâlâ çözülmeden duruyor.
Şu an için, hastalığın sebebi bilinmiyor.
Bu coşkun enerji birinin gözüne takılıyor.
Tüm bu faaliyet de... ...gözlerden kaçmaz.
Onlara ne olduğu hâlâ bir sır.
Fakat hakikaten, hiç kimsenin doğru projeksiyonu olmadığı gerçeği değişmedi.
Zaman değişebilir ama insan doğası aynı kalır.
Dinozorların aniden yok olmaları hakkında birçok teori var ama gerçek sebep hâlâ belirsiz olarak kalmaktadır.