Translation of "Mocno" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Mocno" in a sentence and their turkish translations:

Rano mocno padało.

Sabahleyin şiddetli yağmur yağdı.

Mocno przytuliłem Toma.

Tom'a sıkıca sarıldım.

Staraj się mocno.

Elinden geldiğince çabala.

Pałac był mocno broniony.

Saray sıkı şekilde korunuyordu.

Stary niedźwiedź mocno śpi

Yaşlı ayı derin uykuda.

To jest mocno zamrożone.

Bu sıkı dondurulmuş.

Trzymaj mocno tę drabinę.

Lütfen bu merdiveni sabit tut.

Wczoraj rano mocno padało.

Dün sabah şiddetli yağmur yağdı.

Już jestem mocno spóźniony.

Zaten çok geç kaldım.

Nie bij mnie tak mocno.

Bana çok sert vurmayın.

Mocno trzymała się swojej wiary.

O, inancına şiddetle bağlandı.

Całkiem mocno ufa swojej asystentce.

O, asistanına oldukça fazla güvenir.

Mocno padało przez cały dzień.

Bütün gün boyunca şiddetli yağmur yağdı.

Mocno padało w Nowym Jorku.

New York'ta sert yağmur yağıyordu.

Wiatr wieje już długo i mocno.

Rüzgar şimdi sert esiyor.

Jack zdaje się mocno tego żałować.

Jack, derinden pişman olmuş gibi görünüyor.

mocno wzrosło od połowy lat 90.

ortalarından itibaren çarpıcı bir şekilde arttığını görebilirsiniz.

Mocno wierzę w reinkarnację po śmierci.

Öldükten sonra tekrar canlanmaya kuvvetle inanıyorum.

Nieważne jak mocno będzie padać, zaczynamy jutro.

Yağmur ne kadar şiddetli yağarsa yağsın, yarın başlayacağız.

Trzymałem się liny mocno żeby nie spaść.

İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.

Więc macie lateksową rękawiczkę, mocno ją naciągacie, trzymacie głowę,

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

Więc macie lateksową rękawiczkę, mocno ją naciągacie, trzymacie głowę,

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

Temperatura w różnych miejscach w tej samej porze roku może się mocno wahać.

Yılın aynı zamanında farklı yerlerdeki sıcaklık önemli ölçüde değişebilir.