Examples of using "ładna" in a sentence and their turkish translations:
O güzel bir gömlek.
Bugün hava güzeldir.
Güzel elbise.
Hava çok güzel.
Ben onun güzel olduğunu biliyorum.
O, çok güzel, değil mi?
Bu gece hava güzel.
- Benim güzel olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben güzel miyim?
Mary çok güzeldir.
Kız kardeşin ne kadar güzel!
Bu bayrak çok güzel.
- Neyse ki hava iyiydi.
- Allah'tan hava iyiydi.
- Bereket versin ki hava iyiydi.
- İyi ki hava iyiydi.
Mary'nin hoş olduğunu düşünmüyor musun?
Magdalena bana çok tatlı görünüyor.
Ania bana çok tatlı görünüyor.
Sadece güzel değil, aynı zamanda da zeki.
Bikinili güzel kız Tom'un kız kardeşidir.
Hava açık olursa, giderim.
Yarın havanın iyi olacağını umuyorum.
Yarın havanın iyi olmasını umalım.
Yandaki evde oturan kız çok güzeldir.
O sadece zeki değil, aynı zamanda sevimli.
Yarın hava güzel olursa yürüyüşe çıkalım.
Onun güzel olduğu doğrudur, ama bencil.