Translation of "필요한" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "필요한" in a sentence and their turkish translations:

정말 필요한 일인가요?

Bu gerçekten gerekli mi?

왜냐면 돈이 필요한 꿈이나

Çünkü para gerektiren hayaller

필요한 교육을 받지 못할까봐요.

İhtiyaç duydukları eğitimi alamayacaklarından korkuyorlar.

단지 하나의 예가 필요한 겁니다.

Bir örneğe ihtiyaçları vardır.

현대 사회가 번영하기 위해 필요한

modern bir toplumun gelişmesi için gerekli olan

PTSD 치료 시 필요한 건,

Yalnızca şu iki şeye ihtiyacımız var:

그런데 수술에 필요한 바늘이 없었어요.

Fakat bunun için gereken iğne yoktu.

베네수엘라 국민들에겐 정말 필요한 것이고

Fakat Venezuela'daki insanların ihtiyacı olan bu

필요한 기술을 배우지 못해서 걱정이라고요.

ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.

이 모두가 나라에서 필요한 직업입니다.

Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler,

제가 확실히 말씀드리자면 우리가 필요한 것은

Yapmamız gereken benim için oldukça açık.

신은 우리에게 필요한 모든 걸 주셨어요.

Tanrı bize ihtiyacımız olan her şeyi verdi.

이 말라리아 백신이 필요한 엠배라 마을까진

Bu malarya aşılarına ihtiyacı olan Embarra Köyü

우리 가족이 올해 필요한 게 뭐지?

Yemeği verecek olan ailenin bu sene neye ihtiyacı var?

그래서 인지 자유의 권리가 필요한 것입니다.

Bu sebeple, bilişsel özgürlüğe dair haklara ihtiyacımız var.

앞으로 필요한 모든 기술을 습득하길 원합니다.

Gelecekte ihtiyaç duyacakları tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.

그러면 왜 남성용 피임약이 필요한 걸까요?

Peki dünyanın neden bir erkek hapına ihtiyacı var?

‎숲쥐에게 필요한 게 ‎여기 다 있었네요

İhtiyacı olan her şey var burada.

‎햄스터에게 필요한 게 ‎여기에 다 있습니다

Bir hamsterin ihtiyaç duyabileceği her şey elinin altında.

필요한 것이라곤 휴대전화, 태블릿, 아니면 컴퓨터

Tek ihtiyacınız, telefon, tablet veya bilgisayar,

전 세계적 생존을 위해 필요한 것으로 받아들이며,

bireysel ayrıcalığımıza bir tehdit olarak değil de

그 사람이 원하거나 필요한 것에도 가치를 둬야합니다.

ayrıca istek ve ihtiyaçlarına değer vermelisiniz.

자, 이제 필요한 건 바닥에 깔 단열재입니다

Pekâlâ, artık ihtiyacım olan tek şey yatak yapmak için malzeme bulmak.

우리에게 인지 자유의 혁신이 필요한 때가 왔습니다.

Hepimiz için bilişsel özgürlük hakkında yenilik talep etme zamanı geldi.

‎이 암컷은 요즘 필요한 게 ‎늘어나는 중이죠

Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.

필요한 의약품을 구하지 못 할 때도 있습니다.

bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.

제 도움이 더 필요한 사람들을 볼 때마다

kırılgan gözükme korkumdan daha büyük olduğunu anladığımda,

더 많은 여성 지도자들이 필요한 것도 이런 이유죠.

Bu yüzden daha fazla kadın lidere ihtiyaç var.

좋은 기운을 만드는 것이 필요한 것 중 하나라면,

Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,

2030년까지 모든 청년들이 교육을 받고 필요한 기술을 익혀

2030 yılına gelindiğinde her genç okula gitsin, öğrensin, eğitim alsın

도움이 필요한 청년들 중 일부만이 혜택을 받고 있습니다.

Bunlar, ulaşmamız gereken gençlerin sadece bir kısmına ulaşacaklar.

최선의 교육을 보장하기 위해 필요한 모든 것을 쓰지.

en iyi eğitimi aldığını garanti etmek için ne gerekiyorsa harcıyorlar.

목표는 그저 직장이 필요한 사람들을 고용하는 것이 아니라

Hedef sadece iş arayan insanları işe almak değil,

그나마 병원에서 해독제를 만드는 데 필요한 독을 일부라도 채취하긴 했습니다

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

하지만 필요한 걸 구했죠 들어가길 잘했습니다 보세요, 낮의 더위가 물러갔습니다

Ama ihtiyacımız olanı aldık, bu iyi. Bakın, günün sıcaklığının geçtiği anlaşılıyor.

여기까지 온 것도 정말 잘하셨습니다만 이제 제가 해독제가 필요한 신세가 돼 버렸습니다

Bizi bu noktaya getirmekle harika bir iş çıkardın ama şimdi panzehre ihtiyacı olan benim.

그러니까, 그 사람들과 방안에서 이야기하기를, "어이 보소, 지금부터 성장에 필요한 모든 것을

Yani kısacası onları bir odaya koydu ve dedi ki '' Bakın, şimdiden itibaren, size büyümek