Translation of "최고의" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "최고의" in a sentence and their turkish translations:

‎저한테는 최고의 취미였죠

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

이것을 최고의 가치로서 구합니다.

Mükemmeliyetçiliği bir "değer" sembolü olarak görüyoruz.

예술가는 정말 최고의 직업이죠.

Ressam olmak dünyanın en güzel mesleği.

사실, 최고의 리더는 카리스마적이기보다 겸손합니다.

Doğrusu, en iyi liderler karizmatik olmaktan ziyade

우리가 최고의 협력자라는 것도 밝혀졌죠.

Ayrıca üstün düzeyde ortak çalışabiliyoruz.

‎렘베해협에는 ‎최고의 매복 사냥꾼이 있습니다

Lembeh, en yetenekli tuzak avcısına ev sahipliği yapıyor.

하지만 최고의 장려책이 뭔지 아세요?

En iyi teşvik nedir biliyor musunuz?

인생 최고의 동반자들과 함께 있으면서 말이죠.

tedaviyi alabilecekler.

아니면 최고의 피난처를 만들 수도 있어요 이글루죠!

Ya da en iyi sığınağı yapabiliriz. Bir iglo!

그런데 제가 받은 최고의 선물은 바로 서양식 교육입니다.

Ama aldığım en büyük hediye Batı eğitimiydi.

WWE에서 제가 한 경험은 최고의 것은 아닐지도 몰라요.

Belki de WWE tecrübem ideal değildi.

‎당시에 저는 ‎최고의 사냥꾼이라 할 만한 ‎사람들을 만났죠

Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.

그는 돈으로 살 수 있는 최고의 사람들을 고용했고

Paranın bulabileceği en iyi beyinleri işe aldı.

먼저 할 수 있는 최고의 방법은 전경을 바라보는 겁니다

en başta yapabileceğiniz en iyi şey kuşbakışı bir görüşe sahip olmaktır.

자원, 식량을 얻고 탈수를 막을 최고의 기회일 뿐만 아니라

Kaynak, yiyecek bulmak ve susuz kalmamak için en iyi şansınız,

‎적의 접근을 놓치기가 너무 쉽죠 ‎암사자에게는 ‎최고의 기회일지도 모릅니다

...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.

담임 선생님과 학교 상담 선생님께서 제게 최고의 조언을 해주셨는데요.

Aldığım en iyi tavsiye, öğretmenimden ve okul danışmanımdandı.

제 친구 중 하나가 말하길, "넌 최고의 우주비행사가 될 거야."

Bir arkadaşım dedi ki ''Leland, harika bir astronot olursun.''

이 아름다운 도시는 베네치아이다. 지금은 세계 최고의 관광지 중 한 곳이지만,

Bu sıradışı Venedik şehri. Bugün Dünya'nın en çok ziyaret edilen turistik yerlerinden birisi,