Examples of using "진보적인" in a sentence and their turkish translations:
kendini ileri düşünceli gören
Louis çok parlak, yenilikçi bir adam
bu sadece ilericiler için söz konusu değil,
Ve liberal dış politikaları ile batıyla yakın ilişki kurdu.
Bu, Türkiye'nin daha liberal(solcu) kesimlerinde huzursuzluk yarattı.