Examples of using "무리가" in a sentence and their turkish translations:
Beraber, göz korkutucu bir kalabalık oluşturuyorlar.
Bir dişi aslan, 13 aslandan oluşan sürüsüyle ava çıkmış.
Singapur'un tam merkezinde bir grup düz kürklü su samuru.
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.
Bir fil sürüsü, dişi liderlerinin öncülüğünde ilerlemekte.