Translation of "여기서" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "여기서" in a sentence and their turkish translations:

여기서 출발해야 합니다.

Bu başladığımız yer.

여기서 탈출하는 겁니다

Buradan gidiyoruz.

여기서 새로운 질문은,

Yeni soru şu,

여기서 토양이 등장합니다.

İşte toprağın devreye girdiği yer:

그리고 여기서 질문

Ve soru şu ki... hiyerarşi ve serbest

여기서 테트리스가 유용하게 쓰입니다.

Bu durumda Tetris faydalı olabilir.

여기서 어디로 갔는지 모르겠네요

Ama buradan nereye gittiğini bilmiyorum.

데이나의 발자국이 여기서 끊어졌어요

Bakın, Dana'nın izleri burada bitiyor.

여기서 어느 쪽으로 갈까요?

Peki hangi yöne doğru gidelim?

여기서 깨달은 훌륭한 교훈은

Buradan çıkarılacak büyük ders şu,

좋아요, 여기서 지세를 살펴보죠

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

여기서 그 결과를 볼까요.

Burada görebilirsiniz.

여기서 순수한 이기적 행동은

Şimdi, hakikaten burada kişisel çıkarlı hareket

그럼 여기서 잠시 멈추고

Burada biraz durup sizleri

저는 여기서 나고 자랐어요.

Burada doğdum ve büyüdüm.

자, 여기서 여러분이 자문할 것은

Bu noktada kendinize sormanız gereken soru şu,

여기서 데리고 나가 줄게 어떠니?

Tamam, seni buradan çıkartacağız. Ne diyorsun buna?

로프를 신속히 회수하고 여기서 벗어납시다

Şu halatı hızlıca geri alıp buradan gidelim.

여기서 보면 잘 안 보이겠지만

Buradan bakınca çok iyi görünmeyebilir

여기서 탈출하려면 구조 요청을 해야겠네요

Buradan kurtulmak için yardım çağırmam gerekecek.

여기서 뭔가 보였어요 네, 빨리요!

Burada bir şey buldum, bakın. Evet. Çabuk!

여기서 무언의 기준은 문제가 됩니다.

dile getirilmeyen kurallar sorun doğurur.

제가 여기서 드리고자 하는 말씀은

Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim,

여기서 어려운 점은 현재 미국에서는

İşin aldatıcı tarafı şu ki, Şu anda ABD'de

‎칼새들은 매년 여기서 ‎밤을 보냅니다

Her yıl geceyi burada geçirirler.

여기서 물을 얻어볼까요? 아니면 금호선인장에서?

Bundan mı sıvı çıkarmayı deneyelim, altınfıçı kaktüsünden mi?

여기서 끝나지 않고 상황은 더 나빠지겠죠.

Ancak bununla bitmeyecek, daha kötüye gitmeye devam edecek.

그게 여기서 제가 할 일이기 때문입니다.

Bunu yapmak için buraya kondum.

여기서 어떤 결과를 도출할 수 있을까요?

Bu bizi nereye götürür?

여기서 한 가지만 정확히 짚고 넘어가자면,

size şöyle açıklayabilirim;

여기서 마스크도 상당히 중요한 역할을 합니다.

Fakat yüz maskelerinin doğru takılması da bunda bir rol oynayabilir.

여기서 어디로 갈지 결정하는 건 바로 당신입니다

ve buradan nereye gideceğimize karar verecek olan sizsiniz.

아직 여기서 방울뱀을 잡을 수 있다고 생각하신다면

Hâlâ o çıngıraklı yılanı yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız

여기서 생각할 점은, 재료의 양을 최소화하는 것입니다.

Buradaki fikir, malzeme miktarını en aza indirgemek.

여기서 큰 문제가 하나 있습니다: 모든 세계지도는

Ve büyük bir sorun var: Bu projeksiyonlardan her biri şekilde, mesafe de,

여기서 말하는 혁신이란 인간이 처한 문제를 해결하는 것이고

İnovasyon, insani sorunları çözdüğümüz işlemdir;

여기서 이런 시체를 찾는 건 드문 일이 아닙니다

ama böyle şeyler buralarda nadir görülmez.

이제 방법이 없습니다 여기서 긴급 구조 요청을 할게요

Artık başka seçeneğimiz yok, acil durum kurtarma ekibini çağırmalıyız.

여기서 피난처에 쓸 거라곤 젖은 관목, 이끼, 바위뿐입니다

Burada sığınak yapabileceğim tek şey ıslak çalılar, yosun ve taşlar.

여기서 휴대폰 에티켓에 대해 똑같이 가정을 하면 안됩니다.

bu grupların topluluk içinde telefon kullanma kuralları farklıdır.

제가 여기서 설명하고자 하는 것은 두 가지의 사고방식입니다.

Söylemeye çalıştığım şey iki tür zihniyet vardır.

좋아요, 여기서 지세를 살펴보죠 잔해는 이쪽에 있을 겁니다

Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.

그리고 우리 모두는 여기서 해야 할 역할이 있죠.

Burada hepimizin bir rolü olabilir.

여기서 생물을 잡을 수 있다고 생각하신다면 '다시 시도'를 선택하세요

Birkaç yaratık daha yakalayabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

여기서 나폴레옹은 어쨌든 폴로츠크에서 후퇴하는, 본대만큼은 고통을 받진 않은

Napolyon sonunda ordunun geri kalanı kadar kötü durumda olmayan

여기서 데이나를 구할 수 있을 것 같다면 '다시 시도'를 선택하세요

Dana'yı buradan kurtarabileceğinizi düşünüyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

아직도 여기서 타란툴라를 잡을 수 있다고 생각하신다면 '다시 시도'를 선택하세요

Hâlâ bir tarantula yakalayabileceğinize inanıyorsanız "Tekrar Dene"yi seçin.

여기서 나폴레옹이 화를 내며 자신의 모자를 땅에 던진 일화는 유명하다.

Napolyon ünlü şapkasını yere attı öfkeyle.

아직도 여기서 저 길로 갈 수 있다고 생각하신다면 '다시 시도'를 선택하세요

Hâlâ buradan yola çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.

여기서 방울뱀한테 물렸는데 도움을 받을 수 없다면 정말 큰일 날 수도 있습니다

Bir çıngıraklı yılan tarafından ısırılır ve yardım alamazsanız başınız cidden belaya girebilir.

‎반세기가 채 안 되는 ‎과거에만 해도 ‎여기서 비단수달을 보는 건 ‎상상할 수 없었죠

Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.