Translation of "자신을" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "자신을" in a sentence and their turkish translations:

절대 자신을 폄하하지 않으셨죠.

ve kendini hiç değersiz görmemişti.

그리고 자신을 꾸미는 것.

ve kendini süslemek.

우리는 불리고 싶은대로 자신을 불러요.

Kendimizi adlandırılmak istediğimiz gibi adlandırıyoruz:

애나라는 인물에서 그들 자신을 발견하였습니다.

Ana'da kendilerini gördükleri yerlere.

아무도 자신을 보고 있지 않고

kimsenin sizi izlemediği

여러분 자신을 위한 그 순간을 위해서.

kendinize bir an ayırın.

그런 생각을 하는 저 자신을 발견했습니다

beyazlık bir hikaye."

자신을 방어하고 싶은 감정이 들게 됩니다.

ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.

시장과 국가 사이에 밀어넣어진 자신을 발견한 곳에선

Pazar ve devlet arasında kendimizi ezilmiş hissettiğimiz zaman

‎자신을 노리는 악마들을 ‎제대로 보지 못 합니다

Ona musallat olan iblisleri görmesi zordur.

상처받을 만한 상황에 제 자신을 내모는 거에요.

gelmeye zorlayacak tecrübeler yaratmaktı.

사람들은 자신을 되돌아 보고 내면으로 들어가 볼

kişiye iç gözlemini yapma imkanı veriyor,

비록 산업체들은 여러분이 자신을 그 수준에 가둬두게 바라지만요.

siz bundan çok daha fazlasısınız.

에르도안이 3인칭으로 자신을 언급하는 건 나쁜 신호 입니다

Birinin kendinden üçüncü şahıs olarak bahsetmesi hiçbir zaman iyiye işaret değildir

제가 이 자리에 있기까지 자신을 드러내는 용기를 가졌던 사람들,

benden önce yaşamış olup hayatlarını kendi istediği gibi yaşamış

당연히 생존을 위해 망가진 환경에서 자신을 방어하려는 움직임 같습니다

orangutan da yok edilen doğal ortamında hayatta kalmaya çalıştığı için kendini savunabiliyor.

제 자신을 위해 돈을 요구할때 제가 느끼는 감정은 같지 않습니다.

hissettiğim ile kendim için para istemekle hissettiğim aynı değil.

이 일을 하실 때, 기억하세요, 여러분 자신을 위한 일이 아닙니다.

Bunu yaparken kendiniz için sormadığınızı hatırlayın.

하지만 병원을 나와 사는 동안, 저는 자신을 스스로 사기꾼처럼 느꼈고

Ama burada, yaşayanların arasında, bir sahtekar gibi hissettim,

그러나 결국 엘 카피탄을 향해 제 자신을 시험해보고 싶다고 생각하게 되었습니다.

Ama sonunda El Cap'e karşı kendimi denemeyi kabul ettim.