Translation of "아니고" in Turkish

괘종시계도 아니고

Saat yok,

결국, 그건 해결책도 아니고,

müşterilerim talep etse dahi

하나, 인종은 생물학적인 무언가가 아니고

Birincisi, ırk biyolojik bir şey değil,

어떤 증거가 되는 것은 아니고

Bu hiçbir şeyin kanıtı değil.

단순히 좋은 남자가 되고 싶은 것이 아니고

çünkü iyi bir erkek olmak istemiyorum.

그러나 이것은 그들이 태생적으로 우월해서 그런 것이 아니고,

ama doğuştan daha üstün oldukları düşüncesinden dolayı değil.

하지만 모든 사람이 베네수엘라를 떠날 여건이 되는 것도 아니고

Fakat herkesin ülkeyi terk edecek maddi durumu yok.

진보는 우릴 높은 수준으로 끌어올리는 신비로운 힘이나 변증법적 논리가 아니고

İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.