Examples of using "불구하고" in a sentence and their turkish translations:
Ben kız olunca da
bu türü kaybedebiliriz.
Bu konferansın tüm hüsranı ve garipliğine rağmen
Ama "Çirkin Betty"nin başarısına karşın,
Fakat yaşamdaki muazzam çeşitliliğe rağmen...
Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.
Ama bugün çok iyiydiniz. Yoğun baskı altında bile çok iyi kararlar verdiniz.
Milli Sanat Ödeneğinin ABD bütçesi
ama bir kısmı iyi bir hayat sürer.
Sanat ekonomiye bu kadar fazla katkı sağlıyorsa
için çalışsalar da tam olarak bu ideale göre yaşamıyoruz.
tamamen anlamadığım bir şey üzerine çalışmama rağmen
Yine de, şartları kabul etmedi, sadece müzakereleri yeniden açmayı kabul etti. Müttefiklere,
Ama buna rağmen, terörizm ve sahteciliğin ilişkisini gösteren bu kanıtlara rağmen,
Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…