Translation of "보면" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "보면" in a sentence and their turkish translations:

뉴스를 보면...

TV haberlerini izliyorsunuz ...

잘 생각해 보면,

neden aktivist olmadıklarını düşündüğümüzde

‎그러다 보면 결국

Ve nihayetinde...

사실 동물의 왕국을 보면,

Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda

이 영상을 다시 보면

Bu videoya tekrar bakın yine de

바로 옆에 놓고 비교해 보면

Yan yana koyduğumuzda parlak sarı rengin

그래서 순수하게 경제적인 관점으로만 보면

Tamamen ekonomik bir bakış açısından bakarsak

여기서 보면 잘 안 보이겠지만

Buradan bakınca çok iyi görünmeyebilir

나무늘보에 대한 비방을 추적해 보면

Tembel hayvan iftirasının ortaya çıkışı

한 예로, 이 작품을 보면

Örneğin, bana görsel zekâyı hatırlatan

이렇게 보면 드러나는 가치에만 의존하는

oldukları hakkında bir konuşma yaptık. Netflix algoritmalarının,

하늘에서 보면 공장이나 학교처럼 보이지만

Gökyüzünden fabrikalara ve hatta okullara benziyorlar.

직접 해 보면 꽤 뿌듯한 경험입니다.

Aslında oldukça kârlı bir iş.

반대로, 사람들을 사로잡는 전기 영화들을 보면

Öte yandan, karanlık ve büyüleyici bir tarafa sahip,

모두 살다 보면 어려운 시기가 있습니다.

Bazen hayatta kötü geçen dönemlerimiz olur.

필릭스 곤잘레스 토레스의 이 작품을 보면

Feliz Gonzalez-Torres'in bu eserine baktığınızda

제가 가져온 이 조직과 비교해 보면

Etle karşılaştırdığınızda

자, 다시 할머니 얘기로 돌아가 보면

Şimdi, anneanneme gelecek olursak

인종주의와 성차별 주의의 역사적인 패턴을 보면

Bunu tarihimize şekil veren ırkçılık ve seksizmin

전체적으로 보면, 이산화탄소를 줄이게 되는 것이죠.

Yani süreç karbon negatif.

우리사회 자체가 모든것을 그런 관점으로 보면

Bence çaresiz olmamak ve toplumun

‎크기나 발견 시점을 보면 ‎그럴 법했죠

Geçen zamana göre uygun boyuttaydı.

여러분이 아래를 보면, 이 공은 이쪽으로 모여서

ve buraya baktığınızda toplar bizi başladığımız

어떤 점에서 보면 금융위기 후에 기회를 놓쳤습니다.

Krizden sonra bazı açılardan gerçek bir fırsat kaçtı.

짧은 빛의 진동을 보내는 레이저와 비교해 보면

ve kesik ışık parçaları atan bir lazerle eşledik.

이 추적기를 보면 데이나가 분명 근처에 있습니다

Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.

1.5km 상공에서 보면 SOS가 잘 보일 겁니다

ama 1500 metre yukarıdan bakarsanız bu SOS'i görürsünüz.

그런데 '이견'을 뜻하는 'disagreement' 라는 단어를 보면

Gördüğünüz gibi, anlaşmazlıkla ilgili şey

인류 역사를 크게 보면 아주 최근에 와서야

İnsanlık tarihinin devasa ölçeğinin son zamanlarında

‎빠른 화면으로 보면 ‎그 치명적인 비밀이 드러납니다

Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.

"에밀리의 우주"라고 부르는 제 사고방식에서 보면

''Emily'nin evreni'' dediğim zihniyetten bakınca durum şöyle.

하지만 길게 보면 약이 항상 효과있는 것은 아닙니다.

ancak uzun vadede her zaman işe yaramaz.

추적기를 보면 데이나가 바로 저 아래에 있다고 나와요

Evet, bakın. Takip cihazı, Dana'nın... ...hâlâ o tarafta olduğunu gösteriyor.

성과 기후의 연관성을 보면 부정적인 영향 뿐 아니라

Cinsiyetle iklimin bağlantısı negatif etkilerin ve güçlü çözümlerin

대신 재활용(Thrifting)을 해 보면 좋지 않을까요.

Yani, bunun yerine tutumlu olmaya başlasak.

이제 좀 더 왼쪽, 즉 빈곤층으로 가 보면

Sonra yoksul kısma iniyoruz

물리학 숙제를 하다 보면 중간 중간 쉬게 되는데

Fizik ödevlerinde ara vermeniz gerekir,

오늘날 사하라 사막 이남 지역의 옥수수 생산량을 보면

ama bugün sahra altı Afrika mısır ürünlerine bakarsanız,

‎그러다 보면 10~15분 정도 ‎아름다운 시간이 찾아옵니다

Sonrasında 10, 15 dakika süren güzel bir zaman aralığı yakalıyorsun.

더 가까이서 보면 이 라인은 한 시설의 외벽입니다

Ancak daha da yakından bakın: bu hat bir tesisin çevre duvarı.

한걸음 물러서서 보면 표범이 얼마나 적응력이 좋은지 느끼게 되죠

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.

자세히 보면 이 거대한 단지가 건설되고 있는 게 보이죠

Yakından bakın, bu devasa komplekslerin inşasının devam ettiğini göreceksiniz.

이 양털 자켓을 가까이서 보면 솜털 같은 소재가 사실

Bu kırkılmış cekete yakından baktığımızda, tüylü kumaşının aslında

도망치려 하지만 부수적인 피해를 끼치기도 합니다 공격하는 모습을 보면 알 수 있죠

kaçmak isterler ama bazen gitmeden biraz zarar vermek isterler. Saldırılarda bunu görüyoruz.

‎바싹 붙어있다 보면 ‎얼어붙을 듯한 냉기를 이겨내기에 ‎충분한 열을 유지할 수 있죠

Toplaşarak, dondurucu soğuklardan sağ çıkacak ısıyı koruyabiliyorlar.