Translation of "도시의" in Turkish

미래 도시의 하수 시설은 어떨까요?

geleceğin şehirlerinde kanalizasyon sistemi nasıl?

‎그리고 도시의 포식자들이 ‎기회를 노리고 있죠

Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.

‎마침내 조명이 꺼진 ‎도시의 공원을 찾아냅니다

Nihayet, aydınlatılmamış bir şehir parkı buluyor.

저는 여러분께 어떤 한 도시의 이야기를 들려드릴텐데

Sizlerle bu şehirlerden birinin hikayesini paylaşacağım,

매일 도시의 모습을 보면서 깨달은 점이 있습니다.

günlük olarak bu manzarayı görüyorum.

‎도시의 오아시스 속 삶에는 ‎분명한 한계가 있습니다

Şehrin içindeki bir vahada yaşamanın kısıtları vardır.

‎도시의 불빛 덕에 ‎밤새도록 활동할 수 있죠

...şehir ışıkları sayesinde 24 saat iş başında olabiliyorlar.

‎우리는 도시의 심장에 ‎자연을 옮겨올 수도 있습니다

...merkezlerine doğayı yerleştirme gücüne sahibiz.

‎도시의 불빛을 벗어나 ‎어두운 바다까지 가면 ‎남아프리카물개는 안전합니다

Şehrin ışıklarını geride bırakıp karanlık açık okyanusa ulaşan kürklü foklar artık daha güvende.

그는 고위 인사들의 환영과 공식적인 도시의 항복을 기대했다.

Resmi bir şekilde şehrin teslimiyetini umuyordu

‎도시의 불빛이 ‎밤하늘을 압도하면서 ‎동물들은 더 이상 별을 보고 ‎방향을 읽을 수 없게 됐습니다

Şehir ışıkları gece gökyüzünü aydınlığa boğduğundan hayvanlar, yıldızlara bakarak yol bulamaz oluyor.