Examples of using "보면서" in a sentence and their turkish translations:
Magritte'nin bu eserinde,
bunu izleyip topun takım arkadaşları arasında
günlük olarak bu manzarayı görüyorum.
kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken
''Star Trek'' ve ''Forbidden Planet''i izleyerek büyüdüm