Examples of using "단순한" in a sentence and their turkish translations:
Cinsellik, bir eylemden fazlasıdır.
Bu aslında basit bir blok
Artık sadece plastik değil.
Sorun, iklim değişikliği değil.
Yani müzikal armoninin sırrı aslında basit oranlar:
Bu yalnızca bir tesadüf değil.
bir türün hayatta kalma çabaları
Bu sadece duygu ve hareket kaybı değil.
Basit bir şey söylemek için buradayım --
Geridönüşümlü plastik de değil,
Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.
Bu gezegenlerin yörüngeleri arasında pek çok basit oran var.
İşe yaramaz bir gösteri çünkü özünde bu bir bulmaca.
Tabii görseller grafik ikonlardan çok daha fazlası.