Examples of using "기본적인" in a sentence and their turkish translations:
en basit işler bile giderek daha zor gelmeye başladı.
Bu aslında basit bir blok
Merkezlerin yaklaşık yarısını temel olarak gözlemledik,
Ayrıca hepsi, mutfakta yumurta, çay bardakları,
sadece temeli doğru atmak hiç de küçük bir görev değildi
Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa