Translation of "‎혼자" in Turkish

‎고래상어는 주로 혼자 지냅니다

Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.

‎혼자 힘으로 살아가도록 ‎남겨지는 겁니다

Kendi başlarının çaresine bakacaklar.

그리고 저는 락커룸에 혼자 앉아

Orada tek başıma otururken

혼자 해결하려 하지마세요. 지원군이 필요할 때입니다.

Bunu kendi başınıza yapamazsınız. O zaman arkadaşlarınız geliyor.

나무늘보는 혼자 똑바로 설 수 없어요.

Kendilerini dik tutamıyorlar.

그러나 저는 혼자 할 수 없었습니다.

Ancak bunu tek başıma yapamazdım.

물론 혼자 살지만, 외롭지 않는 사람들도 많죠.

Tabii ki de yalnız yaşayıp da yalnız olmayan bir çok insan var.

‎혼자 사는 수컷조차 ‎코끼리 떼의 울음소리를 따르죠

Yalnız bir erkek bile sürünün çağrısını takip eder.

메인주(州)로 일주일 동안 혼자 캠핑을 간거죠.

Yani bir haftalığına tek başıma Maine'e kampa gittim,

‎혼자 잠수할 때는 ‎장비에 문제가 생기면 안 돼요

Yalnız dalış yaparken, ekipmanımla ilgili her şey mükemmel olmalı.

그 결과 우리는 콘텐츠를 혼자 즐기는 것이 훨씬 쉬워졌습니다.

ve sonuç olarak tek başımıza o içerikten zevk almamız oldukça kolaylaştı.