Translation of "‎이를" in Turkish

0.012 sec.

Examples of using "‎이를" in a sentence and their turkish translations:

이를 확정지었습니다.

tüm yörüngeyi anlamaya koyuldular.

본인들도 이를 경험하셨거나

çünkü ya bunu bizzat tecrübe etmişlerdi

이를 설명하기 위해

Bunu göstermek için

‎암컷은 이를 알아챕니다

Dişi, mesajı alıyor.

이를 '구덩이 호수'라고 합니다

ve çukur gölü dediğimiz şeyi oluşturabilir.

이를 되찾는 공식은 없어요.”

ve onları geri getirmenin bir formülü yok."

이를 통해 동물의 행동을 바꾸고

Bu bazen hayvanın davranışını değiştiriyor

이를 계속해서 반복하면 가설이 명확해지겠죠.

ve siz bu süreci tekrarlarken fikriniz özüne ulaşarak iyileşir.

하지만, 그들은 이를 짐작하지 못했고,

Fakat yayılacağını akıl edemediler.

새로 얻게된 자기 이를 가리키더군요.

programın yönlendirmesi sonrasında sahip olduğu,

과학자들이 이를 다시 시도하게 됩니다.

bilim insanları bunu tekrarladı.

이를 근거로 과학기술의 대화가 이루어지며

çünkü teknoloji hakkında birçok konuşma var,

그리고 반대로, 만약 이를 어긴다면

Diğer yandan bunu görmezden gelirseniz

무선 연결 기능을 통해 이를

doktorla, hastayla ya da ona ihtiyacı olan kişiye

마침내 연방 법원이 이를 위헌으로 판결하자

Bir federal mahkeme tarafından nihayet anayasaya aykırı bulunduğunda

그리고 우리는 이를 지속적으로 듣고 있습니다.

Ve bizler bunu sürekli duyuyoruz.

이를 해결하기 위한 많은 시도가 있었습니다.

Elbette pek çok çözüm denendi --

아무 의미없이 듣는 이를 호도할 뿐입니다.

değersiz ve yanıltıcıdır.

감정적 포용의 경지에 이를 수 있을까요?

duygusal çevikliği nasıl başarırız?

‎우리가 이를 보려면 ‎전문가용 장비가 필요합니다

Biz, özel teçhizat olmadan göremiyoruz.

우리가 어떻게 이를 잊을 수 있을까요?

Bunu nasıl unutabilirsiniz?

뉴스가 가짜로 밝혀지면 웹사이트에 이를 공개했습니다.

Eğer sahte çıkarsa sitemize koyuyoruz.

마술 속임수는 이를 알아내기 위한 유용한 도구이며

Sihir numaraları bu durumu incelemek için oldukça etkili bir araç

이를 바탕으로 반대론자들과 실제로 논쟁할 수 있다면

anlaşmazlıkları hoş görmeyi mümkün kılıyorsa

민주주의를 가져간 사람들에게서 이를 되찾을 수 있고요.

Onu ellerine alan insanlardan demokrasiyi kurtarabiliriz.

이를 성공 여부를 평가하는 다양한 관점으로 이해해주세요.

Bunu başarının çoklu önlemleri olarak düşünün.

하지만 놀랍게도 이를 반박하는 이야기들도 퍼지고 있어요.

Ama şaşırtıcı derecede karşıt bir teori daha var,

이를 방지하기 위해서는 손 씻기가 최선의 방안입니다.

Ve sık sık el yıkama, buna karşı en iyi savunmadır.

이 사람은 아주 오래전에 수학적으로 이를 증명하였습니다.

Bu adam bunu uzun bir süre önce kanıtladı.

기억이란 우리가 늘상 하는 거라 우린 이를 당연시합니다.

Hafıza o kadar olağan bir şey ki neredeyse kıymetini bilmiyoruz.

이를 잃어버릴 수도 있다는 가능성에 겁에 질리기까지 했죠.

onu kaybetme ihtimali beni panikletmeye başladı.

이를 통해서 더 흥미로운 일들을 할 수 있습니다.

Bunu yapabildiğimizde bazı ilginç şeyler yapabiliriz.

모두가 이를 위해 수십 년간 노력했음에도 불구하고 말이죠.

için çalışsalar da tam olarak bu ideale göre yaşamıyoruz.

‎이를 이용하기 위해 ‎어떤 동물들은 ‎후각이 놀랍도록 진화했죠

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

그리고, 그 개는 이를 예측하여 이렇게 행동하지 않겠지요.

ve köpek de bunu sezerek bu davranışta bulunmayabilir.

이를 통해서, 그림자를 잡는 형상을 만들 수 있었죠.

Bu bağlamda, bir gölge-yakalayıcı geliştirebildik,

해저로 떨어지는 잔해를 먹고 사는 거름식 섭식자들이 이를 섭취하고

tarafından sindirilirler.

이를 이해하려면 아타튀르크가 죽은 후 터키에 무슨 일이 일어났는지 알아야합니다

Bunu anlamak için, Atatürk'ün ölümünün ardından Türkiye'ye ne olduğunu bilmek zorundasınız.

어떻게 결과를 내고 패턴과 정보를 찾는지, 이를 배우는 게 정말 좋아요.

modelleri ve bilgileri nasıl bulduğunu öğrenmeyi seviyorum.