Translation of "'내가" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "'내가" in a sentence and their turkish translations:

내가 특별하지 않은가?

Bir şekilde özel değil miyim?

내가 좋아하는 곳에서

O aşık olduğum yerde

당신에게 내가 줄꺼요.

ne gerekiyorsa vereceğim''

내가 좋은 사람이 아닌가?

İyi biri değil miyim?

정확히 내가 생각했던 거야

Tam olarak düşündüğüm buydu.

[내가 이전에 보지 못하던 곳을]

Daha önce göremediğim yerde

'내가 뭘 할 수 있지?'

Ne yapabilirim?

"내가 뭘 할 수 있나요?

''Ne yapabilirim?

내가 가야할 곳은 있을 거예요.

benim gidecek bir yerim hep olacak

내가 자유로워질 수 있는 곳으로

özgür olma yolunda.

그와 동시에, "내가 할 수 있을까?

Bir yandan da şöyle dedim "Bunu yapabilir miyim?

"마리오, 그런데 정말 여길 내가 사야겠어."

ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.

내가 그걸 벗으니 넌 비명을 질렀거든

Çünkü çıkardığımda çığlık attın

내가 마지막으로 입거나 사용한 게 언제인가?"

Ve en son ne zaman giyindim veya kullandım?"

내가 속하고 싶다는 걸 알았으면 해요.

Sana ait olduğumu bilmeni isterim.

내가 가야 할 길을 알 수 없어요."

"nereye gideceğimi bilmiyorum"

내가 한 번도 사랑한 적이 없는 것처럼

daha önce sevmemişim gibi.

‎내가 얼마나 연약한 인간인지 ‎죽음을 생각하게 됐죠

Kendi ölümünü ve savunmasızlığını düşünmeye başlıyorsun.

하지만 오콜로마가 내가 모르는 걸 눈치채지 말았으면 해서

ve Okuloma'nın da bilmediğimi bilmesini istemiyordum,

약 12m 높이에 매달려 있다 내가 보일 거다

Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.

마리오에게 이렇게 말했어요. "마리오, 이 공장 내가 매입하려고."

“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.

내가 모든 것을 알고 싶었던 것은 당신이라는 것을

Sanırım hep tanımak istediğim sendin.

내가 산 것과 비슷한 물건을 더 많이 보여주는

Hani şu hedef kitle düzeneğinde

그리곤 생각했습니다. 내가 있어야 할 곳은 바로 여기라고.

Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum

앞으로 난 내가 선물을 사주고 싶을 때만 살 거라구요.

Hediye almak istediğim zaman hediye alacağım,

우리는 성공 가능성에 집중하는 것 그리고 내가 행동하지 않았을 때의

başarı ihtimaline odaklanmak

한 친구는 이렇게 말했죠, "내가 본 가장 지각 있는 아기같아."

Bir arkadaşım 'Şu ana dek gördüğüm farkındalığı en yüksek bebek' dedi.

더 이상 내가 필요하지 않게 되면 그때 우리의 관계를 얘기해 보자구고요."

Bana ihtiyacın olmadığı zaman ilişkimizi bir daha gözden geçiririz" dedim.

자, 내가 아까 말했듯이 정부는 기업들 밑에다가 레드카펫을 깔아주는 역할을 했지

oluşturuyorlar. Şimdi, daha önce dediğim gibi, hükümet önlerine kırmızı halı serdi ama

뭐 일년 뒤에 세금 못 내게 돼도 오케이! 내가 다 용서해드리리다. 보조금 필요허요?

Eğer bir yıl vergi ödeyemezseniz... Önemli değil! Sizi bağışlayacağım! Hibeye mı ihtiyacınız var?

"왜 내가 좋은 날을 보내고 있지?", 아니면 "왜 나쁜 날을 보내고 있지?" 에 대한 대답이,

''Neden kötü bir gün geçiriyorum'' veya '' neden iyi bir gün geçiriyorum'' sorularına verdiğiniz yanıtlar