Examples of using "Un posto" in a sentence and their turkish translations:
Bir koltuk kapın.
Sana bir koltuk ayıracağım.
O benim için bir yer ayırdı.
Onu serin bir yerde tut.
Güvenli bir mekândasın.
Neden oturmuyorsun?
Bana bir yer vermeyecek misin?
Ona oturmasını söyle.
Ona oturmasını söyle.
Kalacak bir yerin var mı?
Pencere kenarında bir yer tercih ediyorsunuz.
Boş bir koltuk var mı?
Ben bir koltuk ayırttım.
O kasvetli bir yerdir.
Olağanüstü bir yerdi.
Biz kendimize ait bir yer bulacağız.
Otur, Tom.
Korkutucu bir yerdi.
Bir koltuk ayırtmam gerekiyor mu?
Bunu güvenli bir yere koyacağım.
Bu gerçekten hoş bir yer.
Burada Tom için bir yer var.
Tom güvenli bir yerde yaşıyor.
Biz sadece uyumak için bir yer arıyoruz.
Tom'a oturmasını söyle.
Onlar bir pencere koltuğu tercih ediyorlar.
- Tom yaşamak için bir yer buldu.
- Tom yaşayacak bir yer buldu.
Bu, tek yerde kalarak yapılır.
Ümitsizce sessiz bir yer arıyor.
Burası korkutucu bir mekan.
Bizim için bir yer var.
Boston harika bir yer.
Bu harika bir yer.
Herkes için bir yer var.
- İki arada bir derede.
- Kırk katır kırk satır.
Tom şu an güvenli bir yerde.
Sigara içilen bölümde bir koltuk istedim.
Yaşayacak bir yere ihtiyacım var.
Böyle soğuk bir yerde ne yapıyorsun?
Boş odanız var mı?
Uyuyacak bir yer arıyorum.
Saklanacak bir yer bulmak zorundayız.
Kalacak bir yerim var zaten.
Yemek yemek için bir yer arıyorum.
O, yaşamak için bir yer arıyor.
Yaşamak için bir yer arıyor.
Bu trende yer ayırtmak istiyorum.
Bugün çok hoş bir yer buldum.
"ev gibi bir yer arıyorum"
Gizemli, korkulası bir yerdir.
Sigara içebileceğim bir yer var mı?
Tom benim için bir koltuk ayırdı.
- Benim uyumak için yerim var.
- Yatacak yerim var.
Sekreter olarak boş bir yer var.
Çalışacak hiçbir yer yok.
Saklanacak bir yer bulmalıyız.
Bu çok korkutucu bir yer.
Uzanabileceğim bir yer var mı?
Bu oldukça şaşırtıcı bir yerdir.
Dünya tehlikeli bir yerdir.
Geceleri böyle bir yere gitme.
Pencere yanı mı yoksa koridorda mı bir yer istersiniz?
Oturacak bir yere ihtiyacım var.
Ben sadece uyumak için bir yer arıyorum.
Sigara içilmeyen bölümde bir koltuk istedim.
Her zaman böyle bir yerde yaşamak istedim.
Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.
Bu da burayı kamp için daha az uygun bir yer yapıyor.
Burada inecek yer bulmaya çalışmak heyecan verici olacak.
Sen bundan daha iyi bir yere aitsin.
Saklanacak güvenli bir yer bulalım.
Bu gece uyuyacak yerim yok.
Tom park edecek bir yer buldu.
Tom'un gitmek için hiç yeri yok.
Dünyada herkes için yer vardır.
Tom'un yaşayacak yeri yok.
- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.
Böyle gürültülü bir yerde yaşamayı sevmiyorum.
Bana yanlarında bir sandalye verdiler.
Yapmak istediğimiz şey gölgelik bir yer bulup onları güneşten saklamak.
Bir gün dünyayı daha iyi bir yer yapacağız.
Yataklı herhangi bir yer iş görür.
Tom yeterince kısa sürede yaşayacak bir yer bulacak.
Bu, piknik için güzel bir yer.
Başlamamız için mükemmel bir yer.
Tom'un yaşayacağı bir yeri yok.
O çok yalnız bir yerdi.
Tom yaşayacak bir yer bulmama yardım etti.
Ben hala internetin çocuklar için bir yer olmadığına inanıyorum.
Oturacak ve dinlenecek bir yere ihtiyacım vardı.
Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.
benim gidecek bir yerim hep olacak
Daha küçük bir yere taşınmak giderleri azaltacaktır.
Herkes evi aramak için bir yere ihtiyacı var.
Sadece çalışmak için bir yere ihtiyacım vardı.