Examples of using "Shopping" in a sentence and their turkish translations:
Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.
Üniversite, alışveriş, müzik.
Alışveriş yapmayı seviyorum.
O, alışverişten nefret eder.
Noel alışverişini bitirdin mi?
Noel alışverişi stresli.
Alışveriş yapmaya gelmek ister misin?
O, alışverişi sever.
- O, alışverişe gitti.
- Alışverişe gitti.
Tom alışveriş yapmayı sever.
O, alışverişten nefret eder.
- Dün Shibuya'da alışverişe çıktım.
- Dün Shibuya'da alışverişe gittim.
- Dün Shibuya'da alışverişe gittik.
Yalnız başına alışverişe gitmek istemiyorum.
Yukarısı: Alışveriş poşetleri ve frappuccinolar.
Kim alışverişe gitmek ister?
Mary alışveriş yaparken Tom parkta bekledi.
Alışverişe gidiyorum.
Alışverişe gidiyorlar.
- Tom ailesiyle birlikte alışverişe çıktı.
- Tom ailecek alışverişe gitti.
Hobim alışveriştir.
Tom şimdi alışverişe gitmek zorunda.
Alışverişe gitti.
Onun annesi alışverişe gitti.
O, alışverişe gitti.
Birçok kadın alışverişi sever.
Onunla birlikte alışverişe gitmeyeceğimi ilk ve son olarak ona söyledim.
Tom alışveriş yapıyor.
Tom Mary ile alışverişe gitmek istiyor.
Tom, Mary ile alışverişe gitti.
Jane alışverişe çıktı.
Tom ve Mary birlikte alışverişe gittiler.
Benimle alışverişe gitmek istiyor musun?
O bana Shibuya'da alışverişe gideceğini söyledi.
Sık sık Tom ile alışverişe giderim.
Tom Mary ile geçen hafta sonu alışveriş gitti.
Tom bir mağazada alışverişe gitti.
Tom Mary'nin cumartesi günleri her zaman alışverişe gitmemesini istiyor.
Alışverişe gitmek zorundayım. Bir saat içinde döneceğim.