Examples of using "Poche" in a sentence and their turkish translations:
O az sayıda dil konuşuyor.
Ben az sayıda dil konuşurum.
O az sayıda dil konuşur.
İngilizce kullanmak için az fırsatımız var.
Toplantıya çok az sayıda insan katıldı.
Yani bir başka deyişle, siz.
Çok az sayıda insan adada yaşıyor.
Tom'un birkaç zayıflığı vardı.
O az konuşan biri.
Araba kazasında çok az kişi öldü.
Anlayan arif gerek.
Çok az sayıda insan bunu biliyor.
Onların malzemeleri yetersizdi.
Anlayana tek kelime yeter.
Onun az sayıda arkadaşı var.
Az sayıda insan kitabı okumuş gibi görünüyor.
Fransızca konuşmak için birkaç fırsatım var.
Fransızca konuşmak için birkaç fırsatımız var.
Doğru şartların oluşmasına birkaç saat daha var.
Birkaç kişi kaygısız.
Çok az sayıda insan hatalarını kabul eder.
Adam birkaç saat önce öldü.
Bu ülke birkaç doğal kaynağa sahiptir.
Sepette çok az sayıda elma var.
Çok az sayıda insan "hipster" kelimesinin ne anlama geldiğini biliyor.
Çok az kişi onun partideki yokluğunu fark etti.
Tom Mary öldükten sadece birkaç saat sonra öldü.
Az sayıda insan onun yorumunu anlar.
Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.
Bu civarda az sayıda ev var.
O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.
Bazı insanların iki arabası vardır.
- Az sayıda kişi yüz yaşına kadar yaşar.
- Çok az kişi yüz yaşına kadar yaşıyor.
Her ayda sadece birkaç aydınlık gece olur.
O günlerde, çok az kişi üniversiteye gitti.
Birkaç kız okula geç kaldı.
- Uyuyakalmadan evvel sadece birkaç sayfa okumuştum.
- Sadece birkaç sayfa okuduktan sonra uyuyakalmışım.
Zengin ülkelerde, çok az sayıda insan açlıktan ölüyor.
Tom'un az arkadaşı var.
Kısaca söyleyecek olursak, benden nefret ediyorsun, değil mi?
günümüzde yalnızca yüzlerce insan spor spikeri olabiliyor.
Olasılıklar her bir ufak yavrunun aleyhine.
Bu avı ancak baharda birkaç gece yakalamaya çalışabilirler.
Birkaç kişi öyle düşünüyor.
Saatler içinde, dünya haberi öğrendi.
dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.
O çocuğun birkaç arkadaşı var.
Bay Itsumi'nin Kansai'li olduğunu çok az sayıda kişi bilir.
Elmalar bu yıl az.
Tom güvenebileceğim birkaç kişiden biridir.
Gerçek anlamı birkaç kişi biliyor.
Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.
Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.
Az sayıda kişi doksan yaşına kadar yaşar.
İşletmeler, milyonlarca çalışanı Amerikan tarihinde görülmemiş hızda,
Çok az insan dilimi konuşuyor.
Michael az konuşan bir adam ama konuştuğunda insanlar onu dinler.
Sadece haftalar sonra, Amerika Birleşik Devletleri ilk astronotu Alan Shepherd'ı başlattı.
Yedi yaşındayken Fransızca öğrendim ama şimdi yalnızca birkaç kelime hatırlıyorum.
- Birkaç sayfa İngilizce çevirmek iki saatten fazla zamanımı aldı.
- Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı.
Son zamanlarda, İsrail ve İran'ın ortak çok az şeyi var fakat Esperanto onlardan biridir.
Bulutlar temizlendikten birkaç saat sonra güneş çıktı ve çöl ozon kokuyordu.
Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.
Kuşkusuz bu dünyada her erkeğin ve kadının evlenmek için huyu huyuna, suyu suyuna tamamen denk birisi mutlaka vardır; fakat bir insanın sadece birkaç yüz kişiyle tanışma fırsatı bulduğu, bu birkaç yüz kişi içinden belki bir düzinesini yakından tanıdığı, bu bir düzinenin de ancak birkaçıyla dost olduğu göz önüne alınır ve de dünyada milyonlarca insanın yaşadığı hatırda tutulursa kolayca görülür ki dünya yaratıldığından beri doğru erkek doğru kadınla muhtemelen daha hiç karşılaşmamıştır.