Examples of using "Pesca" in a sentence and their turkish translations:
Ben balıkçılıkla çok ilgilenirim.
ekonomimizin
Balık avı nasıldı?
Hobim balık tutmaktır.
Mümkünse, balık tutmaya gitmek istiyorum.
Bir balık avlama deliğimiz oldu!
Bir balık avlama deliğimiz oldu.
Balıkçılığın etkilerinin önüne geçip
John şeftalisini yiyor.
Bu şeftali bir güzelliktir.
Beni balıkçılık hakkında kitabım var.
Tom balıkçılık ile ilgili ilk şeyi bilmiyor.
Tom balık avlamayı çok seviyor.
Bir balık avlama deliğimiz oldu. Şuna bakın!
Neredeyse bir asırdır,
Adanın ekonomisi balıkçılık sektörüne bağlıdır.
O adadaki halk geçimini balıkçılıkla sağlıyor.
Balıkçılık Tom'un hayatı.
Amcam balık tutmaya çok düşkündür.
Balığa çıkmayı mı yoksa ava çıkmayı mı tercih edersin?
Balık avlamaya gidiyor.
O, balığa gidiyor.
Sık sık balık tutmaya giderim.
Geçen hafta sonu Tom'la balık tutmaya gitmedim.
Bu avı ancak baharda birkaç gece yakalamaya çalışabilirler.
Erkek kardeşim her hafta sonu balık tutmaya gider.
Ben her hafta balık tutmaya giderim.
Bazen balık tutmaya gideriz.
Yılanboyun kuşunun görüşü su altında balık avlamaya göredir.
Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.
Tom beni balık tutmaya götürmeye söz verdi.
Mezgit avcılığı ülkedeki en büyük balık avcılığıdır,
Tom hoş biri.
Tom bugün balık tutmaya gitti.
Tom bugün balık tutuyor, değil mi?
Burada balık tutmak yasaktır.
Kurbağa yumurtası mı, zıpkınla balık avlamak mı? Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.
- Yapmak istediğim tek şey balık tutmaya gitmek.
- Tek istediğim balığa çıkmak.
Tom yalnız balığa gitmeyi seviyor.
Bugün Pazar olsa, balık tutmaya gideriz.
Tom balığa gitmeyi hiç sevmedi.
Babam ve ben arada bir balık tutmaya gideriz.
Tom hava güzelse pazar günleri sıklıkla balık tutmaya gider.