Examples of using "Mostrare" in a sentence and their turkish translations:
Saygı göstermen gerek.
Onlara bir şey göstermek zorunda kaldım.
Sana bir şey gösterebilir miyim?
sadece bir anlığına,
- Tom'a bir şey göstermek zorunda kaldım.
- Tom'a bir şey göstermek zorundaydım.
Tom onu nasıl yapacağını Mary'ye göstermeye çalıştı.
Tom'a göstereceğim bir şeyim var.
Tom sana bir şey göstermek istediğini söylüyor.
- Bana bu haritada nerede olduğumu gösterebilir misin?
- Bu haritada bana nerede olduğumu gösterebilir misiniz?
Tom hayal kırıklılığını göstermemeye çalıştı.
Tom, Mary'ye bunu nasıl yapacağını göstermek istiyor.
Bugün ne aldığımı Tom'a göstermek istiyorum.
Bana pasaportunuzu gösterir misiniz, lütfen?
Çocuklarına iyi örnek göstermelisin.
Ona senin kitabını göstermek istedim.
Ona senin kitabını göstermek istedim.
Şimdi size sayısal modelimin sonuçlarını göstereceğim
Tom Mary'ye John'un bir resmini göstermek istedi.
Ona bir şey göstermek zorunda kaldım
Kabul ettiğimi göstermek için başımı salladım.
Realistik bir sahne göstermek istemiyorum.
Gerçek duygularını göstermek Japonya'da bir erdem olarak düşünülmemektedir.
Duygularının ortaya çıkmasına izin verme.
Niyetinizi belli etmeyin.
Bunu onlara gösterme.