Examples of using "Estraneo" in a sentence and their turkish translations:
O bir yabancı ile konuşmaya başladı.
Binaya bir yabancı girdi.
Tom bir yabancıydı.
O benim için tam bir yabancıdır.
Tamamen yabancı biriyle akşam yemeği yedim.
Tom burada bir yabancıdır.
- Sami mükemmel bir yabancıydı.
- Sami tam bir yabancıydı.
Bir yabancıya asla güvenme.
Bana sanki bir yabancıymışım gibi davrandı.
Tom akraba değil.
Tom bir yabancı.
Ben insanım, insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz.
O, bana tamamen yabancıdır.
Bana sanki bir yabancıymışım gibi davranıyor.
Bu tür şeylere tamamen yabancıyım.
Ben Boston'da bir yabancıydım.
Evin önünde bir yabancı var.
Tom bu kasabada bir yabancıdır.
Bir yabancı kıza babasının evde mi ya da ofisinde mi olup olmadığını sordu.