Examples of using "Distinguere" in a sentence and their turkish translations:
Jackson ikizlerini ayırt edebilir misin?
Doğru ve yanlışı ayırt etmelisin.
Ben ikizleri ayırt edemedim.
Doğruyu yanlıştan ayırt etmek zorundayız.
İkizleri birbirinden ayırt edemiyorum.
Birbirinden ayırt etmek mümkün değildir.
Bazen ikizleri ayırmak zordur.
Tereyağını margarinden ayırt edebilir misin?
Doğruyla yanlışı ayırt edemez.
Jane'e onun ikiz kız kardeşinden bahseder misin?
Kalayı gümüşten ayırt edebilir misin?
Yanlış ile doğruyu ayırabilir miyiz?
Granit ve kumtaşı arasındaki farklılığı söyleyebilir misiniz?
O gerçeği kurgudan ayıramaz.
ve korelasyonla neden sonuç ilişkisini ayırt etmek için.
Tereyağı ile margarini ayırt edebiliyor musun?
İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.
Doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.
Doğru ile yanlışı nasıl ayırt edeceğini bilmiyor.
Bill'e asla erkek kardeşinden bahsedemem.
Betty neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyemez.
Köpekler renkleri ayırt edemezler.
Bir kurbağayı bir kara kurbağasından ayırt edemem.
Köpek renkleri ayırt edemez.
İyiyi kötüden ayırt etmek kolay değildir.
Şu adam doğruyu yanlıştan ayıramaz.
Bir çocuk bile doğru ile yanlışı ayırt edebilir.
Bazen gerçek ve hayali ayırt etmek zordur.
Kurbağayı kara kurbağasından ayırt edemem.
Oğlan en ufak bir şey bile söyleyemiyor.
Hayvanlar doğru ile yanlışı ayırt edemezler.
Doğru ile yanlışı ayırt edebilmek her zaman çok kolay değildir.
Tom, İspanyol şarabı ve Şili şarabı arasındaki farkı söyleyemez.
Tom bir atı midilliden ayıramaz.
Gümüşü kalaydan ayırabilir misin?
Çoğu Avrupalı, bir Japon'u bir Çinli'den ayırt edemez.