Examples of using "Cipolle" in a sentence and their turkish translations:
O biraz soğan doğradı.
O biraz soğan doğradı.
Çiğ soğandan nefret ediyorsun, değil mi?
Çiğ soğandan nefret ediyorum.
- O çiğ soğandan nefret eder.
- Çiğ soğandan nefret eder.
O çiğ soğandan nefret ediyor.
Biz çiğ soğandan nefret ediyoruz.
Soğandan nefret ediyorum.
Tom çok fazla soğan aldı.
Tom çiğ soğanlardan nefret eder.
Mary çiğ soğandan nefret etmektedir.
Soğanlar patateslerden daha çabuk pişer.
Havuç, soğandan bile daha kötüdür.
Soğan çiğ ya da pişmiş yenilebilir.
Soğandan nefret ettiğimden daha fazla havuçtan nefret ediyorum.
Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.
- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.
Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.
Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.