Translation of "Bastone" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Bastone" in a sentence and their turkish translations:

- Il cane ha annusato il bastone.
- Il cane annusò il bastone.

Köpek sopayı kokladı.

- Non uso più un bastone.
- Io non uso più un bastone.

Artık baston kullanmıyorum.

Userò un bastone luminoso.

Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Uso un bastone luminoso.

Bu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

- Ho ucciso il ratto con un bastone.
- Io ho ucciso il ratto con un bastone.
- Uccisi il ratto con un bastone.
- Io uccisi il ratto con un bastone.

- Bir çubukla fareyi öldürdüm.
- Bir sopayla fareyi öldürdüm.

Dov'è? Userò un bastone luminoso.

Nerede? Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.

Lo bloccheremo con il bastone.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

Tom cammina con un bastone.

Tom bir sopayla yürür.

L'ombra del bastone è visibile.

Sopanın gölgesi görünüyor.

Questo bastone è di Tom?

Bu baston Tom'un mu?

- Mio nonno non può camminare senza bastone.
- Mio nonno non riesce a camminare senza bastone.

Büyükbabam köpeği olmadan yürüyemez.

- Tom ha lanciato un bastone al suo cane.
- Tom lanciò un bastone al suo cane.

Tom köpeğine bir sopa fırlattı.

Ecco il bastone, ora lo immobilizzo.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.

Lo bloccheremo con il bastone. Preso.

Bunu yapalım. Bir sopamız var, onu yakalayalım. Yakaladım.

La vecchia signora aveva un bastone.

Yaşlı bayanın bir bastonu vardı.

- Tom può camminare solo se ha il suo bastone.
- Tom può camminare soltanto se ha il suo bastone.
- Tom può camminare solamente se ha il suo bastone.
- Tom riesce a camminare solo se ha il suo bastone.
- Tom riesce a camminare soltanto se ha il suo bastone.
- Tom riesce a camminare solamente se ha il suo bastone.

Tom sadece bastonu olursa yürüyebilir.

Ci sono due modi. Con un bastone.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Mio nonno non può camminare senza bastone.

Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor.

Thomas uccise il ratto con un bastone.

Tom bastonla sıçanı öldürdü.

- Il ratto fu ucciso da Tom con un bastone.
- Il ratto è stato ucciso da Tom con un bastone.

Fare bir sopayla Tom tarafından öldürüldü.

Va bene. Lo bloccheremo con il bastone. Preso.

Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!

Ci sono due modi. O uso un bastone.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Ci sono due modi. O usiamo un bastone.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Ecco qua. Un bastone lungo e dritto. Ok, seguimi.

Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.

E posso usare il bastone quasi come uno scudo.

ve bu sopayı bir kalkan gibi kullanabilirim.

È stato intelligente bloccargli la testa con il bastone.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Indossiamo il casco e poi userò un bastone luminoso.

Bir kask takalım ve sonra da fosforlu çubuklardan kullanabilirim.

Getto un altro bastone luminoso per vedere dove finisce.

Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.

Vuoi che usi il bastone per bloccargli la testa?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Ci sono due modi per farlo. Con un bastone.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

È stato furbo bloccargli la testa con il bastone.

Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Tom non riesce più a camminare senza un bastone.

Tom artık bastonsuz yürüyemiyor.

Vuoi che cerchi di bloccargli la testa con il bastone?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Ci sono due modi per farlo. O con un bastone.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...

Questa è la prima volta che cammino con un bastone.

Şimdiye kadar ilk defa bir bastonla yürüdüm.

Vuoi che usi il bastone e cerchi di bloccargli la testa?

Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?

Bel lavoro. È stato furbo bloccargli la testa con il bastone.

Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.

Oltre alle cicatrici su braccia e orecchie, deve usare un bastone,

Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,

Tom ha scritto il suo nome nella sabbia con un bastone.

- Tom bir çubukla kumda adını yazdı.
- Tom adını bir çubukla kumun içinde yazdı.

Ci sono due modi per farlo. O usiamo un bastone. Per bloccargli la testa.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.

Ci sono due modi per farlo. O usiamo il bastone. Gli blocchiamo la testa.

Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.