Examples of using "Bastone" in a sentence and their turkish translations:
Köpek sopayı kokladı.
Artık baston kullanmıyorum.
Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.
Bu parlayan çubuklardan kullanabilirim.
- Bir çubukla fareyi öldürdüm.
- Bir sopayla fareyi öldürdüm.
Nerede? Şu parlayan çubuklardan kullanabilirim.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.
Tom bir sopayla yürür.
Sopanın gölgesi görünüyor.
Bu baston Tom'un mu?
Büyükbabam köpeği olmadan yürüyemez.
Tom köpeğine bir sopa fırlattı.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız.
Bunu yapalım. Bir sopamız var, onu yakalayalım. Yakaladım.
Yaşlı bayanın bir bastonu vardı.
Tom sadece bastonu olursa yürüyebilir.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Büyükbabam bir baston olmadan yürüyemiyor.
Tom bastonla sıçanı öldürdü.
Fare bir sopayla Tom tarafından öldürüldü.
Hadi bakalım. Sopamız burada, onu yakalamalıyız. Tamamdır!
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.
ve bu sopayı bir kalkan gibi kullanabilirim.
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Bir kask takalım ve sonra da fosforlu çubuklardan kullanabilirim.
Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Tom artık bastonsuz yürüyemiyor.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır...
Şimdiye kadar ilk defa bir bastonla yürüdüm.
Tamam, sopayla başını tutmamı istiyorsunuz demek?
Tamam, iyi işti. Aferin. Sopayla başından yakalamak akıllıcaydı.
Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,
- Tom bir çubukla kumda adını yazdı.
- Tom adını bir çubukla kumun içinde yazdı.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.
Bunu iki şekilde yapabiliriz. Ya bir sopa kullanır... ...ve onunla başını yakalarız.