Examples of using "Vihar" in a sentence and their turkish translations:
Bir fırtına geliyor.
- Fırtına yatıştı.
- Fırtına dindi.
Dün bir fırtına yaşadık.
Fırtınadan dolayı geç kaldık.
Fırtına yoğunlaşıyor.
Bir bardak suda fırtına koparıyorsun.
Dün gece bir fırtına vardı.
Fırtına kötüydü.
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
Fırtına onun zamanında ulaşmasını engelledi.
Fırtına daha da şiddetlendi.
Fırtına tekneyi batırdı.
Fırtınadan dolayı geç vardılar.
Bir fırtına kentimize yaklaşıyor.
Fırtına bir ağacı devirdi.
Fırtına üç gün şiddetle devam etti.
Eviniz fırtına tarafından tahrip edildi.
Bu fırtınadan önceki sessizliktir.
Birçok ağaç fırtına tarafından yıkıldı.
Fırtına ne kadar hasara neden oldu?
Tanrıya şükür fırtına bitti.
Fırtına hiçbir hafifleme işareti göstermedi.
Fırtına birkaç saattir yavaşlamadı.
Tom fırtınaya rağmen zamanında geldi.
- Fırtına herkesi gafil avladı.
- Fırtına herkesi hazırlıksız yakaladı.
Fırtına ürünlere çok zarar verdi.
Fırtına ürünlere çok hasar verdi.
Fırtına zamanında ulaşmamızı engelledi.
Tom fırtına vurmadan hemen önce eve gitti.
Fırtına çarpmadan önce pencereleri kapatmayı unuttum.
Mücadelem; yapabildiğimin en iyisiyle onun merkezini bulmak.
Fırtınadan sonra şehrin bazı kısımları afet alanı gibiydi.
Bir fırtına vardı ve kar sokaklarda fırıl fırıl dönmeye başladı.
Benim sokağımdaki bütün evler bu sabah fırtınadan dolayı güç kaybetti.