Examples of using "Titkot" in a sentence and their turkish translations:
- Sır tutabilir misin?
- Sır saklayabilir misin?
- Bir sır tutabilir misin?
Sır saklayabilirim.
Sırrı biliyor.
- Bir sırrı nasıl saklayacağımı biliyorum.
- Ben nasıl sır tutulacağını bilirim.
Ben sırrı biliyorum.
Sırrı açığa vurmazdı.
Sırrı saklayın.
Tom hangi sırrı saklıyor?
İşte küçük bir sır.
- Sana bir sır verebilir miyim?
- Sana bir sır söyleyebilir miyim?
Bir sır bilmek ister misin?
Ben sır tutmada iyiyimdir.
Sana bir sır vereceğim.
Mary John'a sırrı söyledi.
Tom sır tutmakta iyi değildir.
Sana küçük bir sır vereceğim.
- Sana küçük bir sır verebilir miyim?
- Sana küçük bir sır söyleyebilir miyim?
Tom Mary'ye bir sır söyledi.
Onun sırrı bildiği söyleniyor.
Onu bir sır olarak saklamalıydık.
Sanki sırrı biliyormuş gibi konuşur.
Onun sırrı bildiğini söylüyorlar.
Ne yazık ki, Tom kediyi torbadan dışarı çıkarttı.
- Piramitlerin hala birçok sırrı var.
- Piramitler hala birçok sır saklıyor.
Önünde sonunda sırrı öğrenecek.
Bu sırrı saklamalıydım.
Sır saklamada iyi misin?
Tom Mary'ye bir sır tutabilip tutamayacağını sordu.
Tom o sırrı saklamalıydı.