Examples of using "Tetején" in a sentence and their turkish translations:
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
Ev tepenin üstünde.
Parmaklığın üstünde iki çocuk oturuyor.
Bay Sato bir kayanın tepesinde duruyordu.
Kayalıkların üstünde eski bir kale duruyor.
Tom kanoyu arabasının üstüne bağladı.
tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi.
Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,
Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.